Примери за използване на Buzu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu, tatlı su buzu. Binlerce yıllık kar yağışlarının birikmesiyle oluştu.
Akan su buzu oyarak kendine yol açıyor.
Urialar buzu sever.
Buzu çabuk getir.
Koca bir çuval buzu sırtlanmayacağım ki pizzanın üzerine peynir serpebilirim.
Buzu kırıp düşerseniz 4 saniyede donar.
Buzu aklına getirme. Aşağıya bakma.
Kabuktan geçip buzu delerseniz sıvı suya ulaşırsınız.
Buzu kırmama yardım eder misin?
Buzu da kırmasınlar!
Muhtemelen volkanların sıcaklığı buzu delikler hâlinde eritti. Ama gezegenimizi kurtaran bu değildi.
Hadi vur şu buzu!
Bahardan önce hiçbir gemi buzu kıramaz.
Arkadaşım, Lonnie Thompson, buzu delerek dolgu parçaları çıkartıyor.
Bir İtalyan buzu.
Vericinin sinyali asla buzu geçemez.
Uydu verisi kutuplardaki donmuş topraktaki buzu gösteriyor.
Oğlum Bostonda doğdu, şu buzu eritelim madem.
Bilim insanları, buzu delip suyun derinliklerine dalabilecek bir sonda düşünüyorlar.
Ama buraya, buzu delmek bir uzay-aracı gönderene kadar, Europanın sırları ulaşabileceğimizin ötesinde.