Примери за използване на Ellerindeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kurbanın ellerindeki kalıntılarla aynı.
Eğer deneyip de başaramazlarsa ellerindeki ufacık özgüveni de yok etmiş olacaksınız.
Ellerindeki en büyük aracı istedin.
Ellerindeki kaynaklarla ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Ellerindeki tek medyum dedektif sensin.
Onlara bir atış yapacak olursan ellerindeki her şeyle bize gelecekler.
Susan, ellerindeki tek konfeti buydu.
Ellerindeki yaralar.
Tony, Bay Ranierin ellerindeki nasırlara göre solak olduğunu söyleyebilirim.
Bireylerin ihtiyaç duydukları malları, ellerindeki diğer mallarla değiştirmeleri.
Bilmiyorum, ama ellerindeki istihbarat ayrıntılıydı.
Ellerindeki olta değil, silah diye konuştu.
Ellerindeki kemikler, minder falan yok.
Ellerindeki en iyi ajan sensen.
Sorun da bu. Ellerindeki sıcak kan iyi hissettiriyor.
Geri gelirken, o ellerindeki çantanın içine bir göz attım.
Ellerindeki kırmızı şeyden.
Kızgın Tanrının Ellerindeki Günahkârlar.''.
Silahlarını, gemilerini ellerindeki her şeyi güçlendirmekte kullanacaklar.
Ellerindeki sertleşmiş deriye dokunabilir miyim?