Примери за използване на Güvene на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Güvene zamanım yok benim.
İlişkiler güvene dayanır.
Daha fazla güvene ihtiyacımız var.
Güvene ne oldu?
İlişkimizin karşılıklı güvene ve bana olan hayranlığa dayandığını sanıyordum.
Bankacılık güvene dayanır.
Sadece güvene ihtiyacın var.
Çocuğun güvene ihtiyacı var.
Seçtiğimiz bu yolda güvene fazla yer kalmıyor, değil mi?
Cabe, seni güvene çıkaracak tek boruyu bulduk.
Biz de bu güvene lyık olmak için kendimizi her gün daha da geliştiriyoruz.
Güvene, salgılara değil.
Güvene dayalı bir ilişkimiz olduğu söylenemez.
Fakat artık buradasınız. Sizi güvene alacağız.
Savcılıkla polis arasındaki ilişki güvene dayalıdır.
Sorun yok, seni güvene alacağız.
Mark Sadlerın ölümü ikinizi de güvene aldı.
Saygı ve güvene dayalı.
Onu yok etmek istiyor. Yaparsa, geleceği ve oğlunu güvene alacak.
Yaptığım son anlaşma güvene dayalı olmuştu.