Примери за използване на Gerçeğinden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sakın seks yaptığımız gerçeğinden bahsetme.
Başkan, tam bir tahliye için yeterli vakit kalmadığı gerçeğinden bahsetmedi.
Президентът не спомена факта, че няма достатъчно време за завършване на евакуацията.Beni çıkarmaya çalıştığınız anda Adriayı öldüreceğim gerçeğinden bahsetmiyorum bile.
Да не споменаваме факта, че ще убия Адрия, веднага, щом се опитате да ме извадите.Korkunç bir bulaşıcı hastalık taşıyabileceği gerçeğinden bahsetmiyorum bile.
Да не споменаваме факта, че може да носи някакъв ужасяваш заразен агент.Belki de etrafındaki cesetler yüzündendir ya da Hydranın onu istemesi gerçeğinden.
Може би заради всички трупове, лежащи наоколо, или факта, че Хидра го иска.Sahte parfümlerin gerçeğinden farkı nedir?
Sahte parfümlerin gerçeğinden farkı nedir?
Как да различим истинските от фалшивите?Bir Bolşevik. En gerçeğinden.
Bu en gerçeğinden dinozor.
Това е истински шибан динозавър.Gerçeğinden ayırt edilmesi neredeyse imkansız.
Невъзможно е да се различат от истинските.Gerçeğinden ayırmak çok zor.
Не могат да се различат от истинските.Gerçeğinden 1000 dolar daha ucuz.
С 1000 долара е по-евтино от истинското.Yalanlarını gerçeğinden ayırmak zordur.
Babamın hapiste olduğu gerçeğinden mi bahsediyorsunuz?
Да не намеквате за факта, че баща ми е в затвора?Arabamı bayağı pervasızca kullandığın gerçeğinden beni uzaklaştıracak bir şey lazım.
Трябва нещо да ме разсее от факта че караш колата ми доста безразсъдно.Filmler hep gerçeğinden daha heyecanlı oluyor galiba ha?
Предполагам, че нещата във филмите винаги изглеждат по-вълнуващо, отколкото са в действителност, нали?Hapları gerçeğinden ayırt edemezsin.
Не се различават от истинските.Gerçeğinden daha sıcaktır, eminim.
Вероятно е по-топъл от истинската.Suyu kirletmiş olduğumuz gerçeğinden gurur duyduğumu söylemiyorum.
Не съм горд от факта, че ние заразихме водата на хората.Hazır liste oluşturuyorken, onun araştırmasına para sağladığın gerçeğinden de memnun değilim.
И докато си правим списъка, не останах очарован от факта, че финансираш проучванията й.
