Примери за използване на Giderken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Üç hafta önce teyzem şehrin o kısmına giderken.
Hayır, ben giderken sapasağlamdı.
Tiyatroya giderken o rolü elimden sinsice aldığını falan düşünüyordum.
Sonra onu Cennete giderken seyrederiz.
Onu partiden giderken gördüm.
Baş cariye olarak hizmet ettiğim kral… savaşa giderken.
En azından giderken vardı.
Çiftliğe giderken taksiden fatura almayı unuttum.
Oraya giderken önce atölyede durdular.
Eşiniz polise, adamı gri bir kamyonetle giderken gördüğünü söylemiş.
mesela dün işe giderken duşta kullandığı sandaletleri giydi.
Hastaneye giderken bunu mu giyiyorsun?
Calidaya giderken küçük bir yer var.
Arabamın önündeki hasar dün gece markete giderken oldu, tamam mı?
Evet, az önce onu giderken gördüm.
Kronik kasılmaları vardı ve… babam yardım için giderken, ben onunla birlikte bırakılmıştım.
Sen Hawaiiye giderken benim nasıl üste kaldığımı anlayamıyorum?
Bando bir opertten marşlar çalıyor Mahkumlar taşocağına veya fabrikalara giderken.
Yüce Kardinalleri. Silahşorlar Calaise giderken görülmüşler.
Hayır, sadece zamandan kazanmak için kahvaltımızı yolda giderken yaparız diye düşünmüştüm.