Примери за използване на Hayatta на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Orada hayatta olan biri var.
Bu yeni başlatmadan sonra hayatta kalacak olan tek kişilerse.
Hayatta olmaya bile lâyık değilsiniz.
Hayatta kalırım.
Hayatta olmak isterlerdi.
Sonra ses verdi ve hayatta olduğunu anladık.
Su olmadan hayatta… kalabilen memeli hangisidir?
Seninle çalışmak için anlaşma yaptım ama sırf gezegenimiz hayatta kalabilsin diye!
Hayatta olan ve yenemediği tek kurban.
Hayatta en iyi şeyler bedavadır'' derler….
Yarın hayatta kalabilirsin, ama kazanamazsın.
Ben hayatta kalacağım, ama bitirmeme izin vermezsen sen kalamayacaksın.
Nasıl hayatta kalacaklar?
Tüysüz köstebek fareleri oksijensiz bir ortamda 18 dakikadan fazla hayatta kalabiliyor.
Olsa sen ölü kalırdın ve o kız hayatta olurdu.
Kedi hayatta!
Senden istediğim her şeyi yap ve söz veriyorum hayatta kalacaksın.
Yüce Kara Kartala bakıp hayatta olan hiç kimse yok.
Beni hayatta tutan şey nedir?
Hayatta kalırsan iri adamın Ubba olduğunu bilmen gerek.