Примери за използване на Itibarı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biraz itibarı.
Sokak itibarı.
Yurt dışında Türkiyenin itibarı zedelendi.
Itibarı tehlikeye düşürür.
Bıraktığı tek şey itibarı ve öldüğü zaman, ona tutunmasını istiyorum.
Limay, seçimler sırasında sürecin itibarı ve Kosova demokrasisinin zarar gördüğü olaylar olduğunu söyledi.
Elmaslar, Buckingham, Londra Kulesi, 5 gün kraliçenin itibarı ve Fransanın kaderi, elimizdekiler.
Çoğu insanın yardım isterken kaybettiği itibarı ve hakları tekrar elde etmelerine yapay zekanın yardım edeceğini hissediyoruz.
Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 Türkiye genel seçimlerinde ülkeyi ekonomik krizden çıkarıp siyasi itibarı geri kazanma vaatleriyle zafere ulaştı.
insan itibarı ayaklar altına aldığında,
Bu arada ülkenin kredi itibarı da önemli ölçüde düşerek uluslararası piyasalarda borçlanma maliyeti yükseldi.
Arnavutlukta yapılan son seçimlerin itibarı, kimlik belgeleri ve seçmen kütüklerinin gerçekliği konusundaki anlaşmazlıklar yüzünden zedelenmişti.
babanın gölgesinden kurtulman için gereken itibarı verecek.
Belgradlı analistler Sırbistanın barış operasyonlarına katılımının itibarı açısından yararlı olacağını düşünüyorlar.
daha çok Türkiyenin bölgedeki itibarı ve nüfuzunun göreceği onarılmaz hasar şeklinde gelebilir.
Bekle bir dakika… insanlar çizikler yüzünden ölüyor ve siz ikiniz itibarı kimin alacağına dair endişeleniyorsunuz?
Ama S.H.I.E.L.D. ın en sadakatli ajanlarından biri olan Daisy Johnsonın sonunda ortaya çıkarak hak ettiği itibarı göreceğini açıklamaktan gurur duyuyorum.
Bunların her ikisi de BH Silahlı Kuvvetlerinin( BHSK) gelişimi ve itibarı açısından önemli adımlardır.'' dedi.
Koç Üniversitesinden Profesör Ali Çarkoğlu,'' Son birkaç yıldır, ABnin taleplerinin baskısı ve itibarı Türkiyede azaldı.''
İtibarımı sarsmakla.