Примери за използване на Izin vermez на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Annem asla izin vermez.
Lele telefonuna bakmama asla izin vermez.
Makine bir kurtarma görevine eli boş gelmemize asla izin vermez.
Bence kanun buna izin vermez.
Dana, olayın çok ötesindesin Fleming bunu yapmana asla izin vermez.
Samimiyet kendini eğlenceye soyut konular, melodi düşünmek izin vermez önce.
Babam asla izin vermez.
Carrington buna izin vermez, bana borçlu.
Bana bakma, konuşmama izin vermez.
George öldüğünü duyarsa tavşan bakmama asla izin vermez.
Fakat Kurtadam ordusu, asla liderlerinin tek başına suikaste gitmesine izin vermez.
Bane buna izin vermez.
Hayır, annem asla izin vermez.
KABuğu buna izin vermez.
Vicdanım buna izin vermez.
Tanrı burada şiddete izin vermez.
Bir kadın asla bu şekilde erkeğin evden çıkmasına izin vermez.
Öyle önemli değil ama George artık tavşan bakmama izin vermez.
ABD hükümeti, bir Rus buzkıranının kurtarıcı olmasına izin vermez.
Kurul asla Ritchienin yönetimi devralmasına izin vermez.