Примери за използване на Kaybolduğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu da Gunnarın babasının kaybolduğu yılkı gündönümü.
CIA toplantısı Lindanın kaybolduğu anlarda yapıldı.
Daha önce kaybolduğu oldu mu?
Sadece aklıma her yıl kaç insanın kaybolduğu ve bir daha hiç bulunamadığı geliyor.
Kaybolduğu için aranan San Vicente polis memuru Shane Caldwell artık bir cinayet soruşturması dahilinde.
Bir çocuk kaybolduğu zaman verilir.
O böyle kaybolduğu zaman bunu gizlemeye çalışıyorum.
Birisi kaybolduğu zaman polisin bakması gerekmiyor mu?
Ahır kaybolduğu zaman sorunum yok olacak.
İnsan olma sanatının kaybolduğu söylenmektedir.
Şu ana kadar bir çift mavi gözün kaybolduğu bildirilmemiş, Gibbs.
Adam babamı annen kaybolduğu için aradığını söylemiştin.
Babanın kaybolduğu zamandan beri… hiçbir kaydı yok.
Kaybolduğu haricinde başka birşey bilmiyorum.
Kaybolduğu günün ertesi günü dokümanların geri kalanını vermek için buluşmamız gerekiyordu.
Ana Gutierrezi kaybolduğu gece bir adamla kavga ederken mi gördünüz?
Ruthun kaybolduğu akşamki şu tartışmanın ne hakkında olduğunu duydun mu?
Son eşini, kaybolduğu kesin olan ilk eşinle karıştırdım ben.
Kaybolduğu gece.
Jamesin kaybolduğu gece Tanner, Martin Jacobsenı öldürdü.