Примери за използване на Konuşmak zorunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Konuşmak zorunda değiliz güzellik.
Şimdi bunu konuşmak zorunda mıyız?
Seninle konuşmak zorunda değilim.
Onun hakkında böyle konuşmak zorunda değilsin.
Bununla ilgili konuşmak zorunda değilsin.
Bunu konuşmak zorunda değiliz.
Ya Angelayla konuşmak zorunda kalırsam?
Tatlım, Biliyorsun her gittiğimiz cenazede konuşmak zorunda değilsin.
İstemiyorsan bundan konuşmak zorunda değiliz.
Konuşmak zorunda değilsin.
Bunu burada konuşmak zorunda mıyız?
Bana burası hakkında her şeyi anlatacaksın.- Seninle konuşmak zorunda değilim.
Peter, istemiyorsan bunun hakkında konuşmak zorunda değilsin.
Burada konuşmak zorunda olmadığımızı biliyorsunuz.
Böyle konuşmak zorunda değilsin.
Balo onun konuşmak zorunda olacağı insanlarla dolu olacak.
Gerçekten bunu konuşmak zorunda mıyız?
Adım Maxine ve sizinle konuşmak zorunda değilim.
Önemli değil. Konuşmak zorunda değiliz.
Bunu şimdi konuşmak zorunda değiliz.