KONUŞMAK - превод на Български

да говоря
konuşmak
görüşmek
bahsetmek
konu hakkında konuşmak
да поговоря
konuşmak
konuşacağım
biraz
bir konuşayım
konuşabilir miyim
да разговарям
konuşmak
görüşmek
разговор
sohbet
konuşmak
muhabbet
görüşme
tartışma
bir telefon
да обсъдя
konuşmak
tartışmak
görüşmem
да поговорим
konuşmak
konuşacağım
biraz
bir konuşayım
konuşabilir miyim
да обсъдим
konuşmak
tartışmak
görüşmem
приказки
konuşmak
masal
hikayeleri
laf
hikayeler
sözler
muhabbeti
öyküler
да говори
konuşmak
görüşmek
bahsetmek
konu hakkında konuşmak
да говорим
konuşmak
görüşmek
bahsetmek
konu hakkında konuşmak
да говориш
konuşmak
görüşmek
bahsetmek
konu hakkında konuşmak
да поговориш
konuşmak
konuşacağım
biraz
bir konuşayım
konuşabilir miyim
да поговори
konuşmak
konuşacağım
biraz
bir konuşayım
konuşabilir miyim
да разговаря
konuşmak
görüşmek
да разговаряме
konuşmak
görüşmek
разговори
sohbet
konuşmak
muhabbet
görüşme
tartışma
bir telefon
да разговаряш
konuşmak
görüşmek
разговорът
sohbet
konuşmak
muhabbet
görüşme
tartışma
bir telefon

Примери за използване на Konuşmak на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Artık Tanrı hakkında konuşmak yok bu kokpitte. Tamam mı?
Никакви приказки за Господ в кабината! Ясно ли е?
Telesekreter ile konuşmak, sırmalı bir sazan balığı ile konuşmaktan daha çılgınca değil.
Разговор с телефонен секретар не брош отколкото в чата Koi шаран.
Çünkü canımı sıktın ve şu anda seninle konuşmak istemiyorum.
Защото ме разстрои и не искам да разговарям точно сега с теб.
Aslında, birbirimize nasıl… yardım edebileceğimizi konuşmak istiyordum.
Всъщност, аз бих искал да обсъдим как можем да помогнем един на друг.
Ama bütün bunları bu gece konuşmak senin için iyi olacak.
Но може би говоренето за всичко това довечера ще бъде добре за теб.
Baban, mutfakta seninle konuşmak istiyor pek mutlu değil.
Баща ти иска да поговори с теб в кухнята. Не е доволен.
Bilmeni istiyorum… eğer… konuşmak istersen, ben burda olacağım.
Искам само да знаеш… че ако някога… искаш да поговориш, насреща съм.
Bay Musgrave ile konuşmak istiyorum Sakıncası yoksa.
Искам да поговоря с г-н Мъсгрейв, ако нямате нищо против.
Sigara yok, konuşmak yok, ilet.
Никакво пушене, никакви приказки. Предай нататък.
Ve babası Eduardoyla konuşmak, oldukça zor olacak. Niye?
А разговор с бащата, Едуардо, би бил доста труден?
Jacein ortadan kaybolduğu yerde göreve gitmiş herkesle konuşmak istiyorum.
Искам да разговарям с всички които бяха на мисията където Джейс изчезна.
Şimdi sizinle Benlik farkındalığının genişlemesi hakkında konuşmak istiyoruz.
Ние искаме сега да обсъдим с вас разширяването на осведомеността за Собствената Личност.
Sizin ağzınız konuşmak için yaratılmadı.
Устите ви не са създадени за говорене.
Bu yüzden konuşmak isteyebileceği birini çağırdım.
Затова поканих някого, с когото може да иска да поговори.
Randall, Leslie bugün burada sizinle konuşmak gerekir, çünkü seçenekleriniz hakkında aile.
Рандал, Лесли е тук днес защото трябва да поговориш за възможностите ти.
Sizinle konuşmak istiyorum, efendim, Hathor hakkında, sorun değilse.
Искам да поговоря с вас, Сър, относно Хатор, ако не възразявате.
Bu sefer konuşmak yok.
Този път без приказки.
Sadece hayat hakkında biraz konuşmak.
Просто малък разговор за живота.
Rütbeli, geçici olmayan bir ajan ile konuşmak istiyorum.
Искам да разговарям с Аген с чин, а не с временни сътрудници.
Ayrıca ailemi ve aileme neler yaptığını ben konuşmak istiyorum.
Аз също искам да обсъдим семейството ми и какво му причини.
Резултати: 9436, Време: 0.0988

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български