KOYDU - превод на Български

сложи
koy
tak
koyun
yerleştir
giy
sok
yatır
üstüne
ekle
içine
постави
koy
soktu
yerleştir
koyun
слага
koyuyor
koydu
koyar
yerleştiriyor
takıyor
üstüne koyuyor
içine
вкара
soktun
getirdi
attı
tıktın
koydu
sokan
girdin
içeri
bindirdi
заложи
yatır
koydu
üzerine bahse girdi
bahis oynadı
tehlikeye attı
ipotek
rehin
сложил
koydun
yerleştirdin
takmış
yatırdım
сложила
koydun
koyar
taktın
yerleştirdin
koyuyorsun
takar
koyan
сложиха
koydular
yerleştirdiler
taktılar
astılar
поставил
yerleştirdi
koymuş
koyacaksın
koyan

Примери за използване на Koydu на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ama o dağdan geri döndüğünde, o kazmayı ordaki rafa koydu.
Не знам. Но когато се върна, постави тази щека на лавицата.
Elini başına koydu ve iyileştiğini mi söyledi?
Сложил ръка на главата ти, поговорил ти и вече си добре?
Ağzı için bir parça beykın, gözlerine de birer zeytin koydu.''.
Направила му уста от бекон и сложила две маслини за очи".
Birisi evime bomba koydu.
Някой ми заложи бомба.
Seni oraya kim, neden koydu?
Кой те вкара там или защо?
Posta kutusuna bir zarf mı koydu?
Слага поща в кутията си?
Onları oraya Dr. Harrison koydu.
Доктор Харисън ги постави там.
O da kanı, kan kuyusuna koydu ve şu an o kan Katein içinde.
Той я сложил в Кървавия кладенец, а сега тя е в Кейт.
Odama silahı onlar koydu.
Те сложиха онзи пистолет в стаята.
Fernanda benim siyah spor ayakkabılarımı nereye koydu acaba?
Знаеш ли къде съм сложила черните маратонки?
Oraya kötü şeyler koydu.
Там слага лошите неща.
Michael Grayı buraya o koydu.
Той вкара Майкъл Грей тук.
Grup bu yıl Arnavutluku dünya genelinde 180 ülke arasından 105. sıraya koydu.
Групата постави Албания на 105-о място тази година от 180 държави от целия свят.
Ders sırasında öğretmenin sandalyesine raptiye koydu.
Сложил кабърче на стола на учителя по време на час.
Bizi yeşil kanepeye koydu.
Слагаше ни на зелената кушетка.
Adamların viskileri nereye koydu?
Твоите хора къде сложиха уискито?
Ailesinin bütün altın ve mücevherlerini… içi ekmek ve meyve dolu bir sepete koydu.
Сложила златото и семейните ценности в кошница с хляб и плодове.
Onlari roketin altina koydu!
Слага ги под ракетата!
Buradaki kayanın altına özel bir şey koydu.
Сложил е нещо под камъка.
Grace masamıza yemek koydu.
Грейс слагаше храна на трапезата ни.
Резултати: 520, Време: 0.0641

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български