Примери за използване на Oğlu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İki oğlu varmış.
Oğlu vardı, kızı değil.
Diğer iki oğlu ikizdi zaten.
Itchy diyor ki Boydun oğlu Flemingle görüşüyormuşsunuz.
Oğlu uzun süre ağladı;
İki oğlu vardı.
Rosienin iki oğlu var.
Diğerleri süt vermiyor. Oğlu kabakulaktan öldü.
Onun oğlu olduğumu hatırlaması için yeterince uzun bir süreydi.
Fordmanların oğlu da.
Onun oğlu kafasını mobilyalara sıkıştırıyor ama farklı olan Manny oluyor.
Aile dostumuzun oğlu!
Onun küçük oğlu.
Kral Oskarın sadece oğlu vardı Maja.
Onun hizmetçinin oğlu olduğunu sanıyordum.
Nasıl oluyor da annesinin akıllı oğlu adını yazabiliyor?
Hızır bundan sonra öğrendiği oğlu ile neler yaşayacak?
Karısı ve iki oğlu varmış.
Komşunun oğlu.
Onun da iki oğlu var.