Примери за използване на Olan bir на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Emektar asker olan bir yazar yanında yarım kalan romanıyla evine dönüyor.
Senin asil kusurun, Düşes ile ortak yönünüz olan bir zayıflık.
Fort Rozz, Aluranın tasarımı olan bir cennetti.
Ne zaman tek bir varış noktası olan bir yol haline gelir?
Kaderi sevdiğim başka birine bir kehanetle bağlı olan bir kadın. Kime?
Yardıma ihtiyacı olan bir sürü insan var burada.
Yaklaşmakta olan bir araba var.
Yıllarca potansiyeli olan bir sürü gizli ajanın emrim altında çalıştığını fark etmişsindir.
Demek istediğim, halihazırda var olan bir bağışıklık sistemi tepkisini kullanabilirdim.
Herkes, kimseye göstermediği karanlık tarafı olan bir Aydır.''.
Bu tek taraflı. İçi dışında olan bir şişe.
Yardıma ihtiyacı olan bir çocuk buldum.
Tadı güzel olan bir kıç ister.
Bunlar, düzenli kan nakli ihtiyacı olan bir aplastik anemi hastası için.
Patience ve Peter harika evlilikleri olan bir çift.
Bu bir yaratıcı Charles Ponzi olan bir sahtekarlıktır.
Özellikle de biraz yardıma muhtaç olan bir tanık söz konusu olunca.
Kendisi küçük bir oğlu olan bir dul.
Demir, vücutta birçok önemli fonksiyonu olan bir mineral türüdür.
Yüzeyin altında tamamen farklı koşullarda var olan bir başka gezegen saklanmaktadır.