Примери за използване на Onur на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İki hakaret oldu. Üç onur.
Onur beni bekliyor.
Onur törenine gidin ve beraber harika bir vakit geçirin.
Onur öğrencisi biyo-kimya finalini sabote etti.''.
Onur ve zenginlik sözü verdim.
Özgürlük, Demokrasi, Onur''.
Kendin yapamayacak kadar zayıf olduğun şeyi başkalarına yaptırmakta onur yok.
Siz saygıdeğer öğrenciler IMAnın onur ve geleneklerini korumakla yükümlüsünüz.
Doç. Dr. Onur Yaman, 1976 yılında Almanyada doğdu.
Eddie takımımızın onur üyesi gibi birşeydir.
Onun aslı bu değilmi Onur?
Babama verdiğim söz, bu evde onur kazanabilmem için elimdeki tek şey.
Güçlü büyüsün ve sana onur getirsin.
Size Lejyon Onur madalyası vermek isterler.
Dostlarımız onur ve iyi niyetlerini kaybetmediler.
Onur çılgınlığı bütün magazin gazetelerini ve hatta daha ciddi çizgideki medyayı bile sarmış durumda.
Bu Yılın Onur Konuğu Macaristan.
Lakin savaşta onur yoktur.
Kral, Baekjeyi yeniden kuracak ve muazzam bir ün ve onur kazanacak…''.
Altın Palmiye onur ödülü ise Fransız aktör Jean-Pierre Leauda verildi.