PEK - превод на Български

много
çok
birçok
pek çok
çok fazla
gerçekten
oldukça
bir sürü
büyük
çok şey
epey
едва
neredeyse
sadece
zar zor
daha
ancak
daha yeni
yalnızca
bile
pek
yeni
рядко
nadiren
pek
az
ender
genelde
seyrek
çok sık
genellikle
çok
съвсем
tamamen
çok
oldukça
tam olarak
kesinlikle
aslında
gayet
pek
sayılmaz
tamamıyla
доста
çok
oldukça
uzun
epey
biraz
bayağı
birçok
gayet
gerçekten
baya
не толкова
çok
kadar değil
o kadar değil
o kadar da değil
pek değil
sayılmaz
bu kadar değil
kötü
öyle değil
никак не
hiç
pek
нямам
yok
hiç
olmaz
bir şey yok
olmadığını
kalmadı
yok benim
bulamadım
няма
yok
hiç
olmaz
bir şey yok
olmadığını
kalmadı
yok benim
bulamadım
не не

Примери за използване на Pek на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Pek etkileyici olmasa da uzun bir sabıka dosyası.
Доста дълго досие… макар и невпечатляващо.
Kocam tanıdığım en cesur insan ama pek soyut düşünemez.
Съпругът ми е най-смелият човек, когото познавам, но няма абстрактно мислене.
Günün ortasında pek içki içmem.
Не, не пия посред бял ден.
Evet, pek iyi değil.
Да, никак не е добре.
Pek sevgi dolu olmayan ağabeyim
Не толкова любящият ми брат и бившата ми забежка
Pek değil Bayan Brawne, bu insanın zihnini ilhama açması demektir.
Не съвсем, г-це Браун. Имам предвид размишлението, като предразположение за вдъхновение.
Ama bu pek iyiye işaret sayılmaz.
Но това рядко е добър знак.
Bunu tanımıyorum, ama o da pek solgun.
Този ми е непознат, но и той изглежда доста блед.
Yıldan sonra onun da çalışacağını pek sanmıyorum.
Предполагам, че след 500 години и той също няма да работи.
Bunun hakkında pek de iyi hissetmiyorum.
И нямам добро чувство за това.
Pek sanmıyorum.
Не, не мисля.
Avcılar şimdi pek cesur değil.
Сега ловци не толкова смели.
Kiralar pek ucuz değil.
Наемът никак не е евтин.
Oraya pek kar yağmaz
Там рядко вали сняг,
Görünüşe göre biri Jedi olmak için pek hazır değil ve asla da olamayacak.
Май, някой не е съвсем готов да стане джедай… и няма да бъде.
Hellsingin adamları da pek lezizmiş.
Членовете на Хелсинг са доста вкусни.
Her zaman aralarını düzelteceklerini umdum ama bu pek olacak gibi görünmüyor.
Винаги съм се надявала да изгладят отношенията си, но очевидно това няма да стане.
Üzgünüm, pek havamda değilim.
Съжалявам, но нямам настроение.
Gözetlemeyi pek sevmem. Kes şunu!
Не, не обичам да гледам другите!
Bu bana pek iyiymişsin gibi gelmedi.
Това никак не ми звучи добре.
Резултати: 10280, Време: 0.1204

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български