Примери за използване на Potansiyeli на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seni potansiyeli olan adaylarla ilgilenmen için tuttular.
Ve önümüzde beyni onarma potansiyeli olan yeni bir hücre kaynağı vardı.
Bana bu düşüncenin potansiyeli olduğunu, ama kimsenin bunu takip etmediğini söyledi.
Potansiyeli olan arkadaşlar.
Sende Büyük bir büyücü olma potansiyeli var Bu köydeki herkesten daha fazla.
Potansiyeli çok büyük.
Bugün bile tıbbi potansiyeli olan bu fajlar beni büyülüyor.
Dünyayı yok edecek potansiyeli var ve sen yeni Oppenheimer* olmak istemezsin.
Yıllarca potansiyeli olan bir sürü gizli ajanın emrim altında çalıştığını fark etmişsindir.
Yani kahramanlık potansiyeli olan biri.
Kötülük potansiyeli kaldı.
Her aile sisteminin, sorunları çözme potansiyeli var.
İki kızın da hayatımda özel biri olma potansiyeli var.
Eve bayıldım, potansiyeli çok.
Her insanın dünyayı değiştirme potansiyeli vardır.
Onun yarış pistindeki kazanç potansiyeli ile?
kazanmak ve daha fazla potansiyeli keşfedin.
Bay Dudewitz, Y.Z. nin tehlike potansiyeli taşıdığına?
Ancak Fenerbahçenin potansiyeli var.
Ama Yunanistanın bu borcu ödeme potansiyeli yok.