Примери за използване на Söylemek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İlk geceden beri söylemek istedim. Seni korkutmak istemedim.
Gerçeği söylemek gerekirse biraz kilo verdim.
Söylemek hoşuma gitmiyor ama her şey mümkün, Alejandro.
Söylemek istemiyorum ama baban haklı.
Ona şunu söylemek isterdim, onu çok seviyoruz ve özledik.
Söylemek istedim ama sonra kendimi çok kötü hissetim.
Bir şeyler söylemek istemez misiniz?
Mahkeme kararını sunmadan önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bu sana gitmemizi söylemek için son sözüm.
Söylemek için fazla doğru.''.
Michael, annene Roger hakkında söylemek istediğin herhangi bir şey var mı?
Ameliyatımla ilgili fikrinizi değiştirdiğinizi söylemek için mi geldiniz yoksa.
Yemekte olduğunu söylemek için mi aradık?
Seni unutmamı söylemek için mi geri geldin?
Kimseye söylemek yok.
Bunu söylemek üzere olduğuma inanamıyorum ama seni seviy.
Tek yapman gereken ona gerçeği söylemek kim olduğunu bilmediğin ve gitmesi gerektiği.
Söylemek istemezdim ama Minskden hiç bir iz yok.
Hayatının kalanı boyunca hapse girmeden önce söylemek istediğin bir şey var mı?
Siz neler söylemek istersiniz bir öğretmende olması gerekenlere dair?