Примери за използване на Savaşmak zorunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kendi evimde savaşmak zorunda kalacağım aklıma gelmemişti ama!
Kaç tane canavarla savaşmak zorunda kalmıştı. Birinin ismini söleyin.
Savaşmak zorunda kalabileceğin biri tarafından.
O zaman savaşmak zorunda kalacağız.
Ama bu yalnız savaşmak zorunda olduğun anlamına gelmiyor.
Baba artık savaşmak zorunda değilsin.
Onun için savaşmak zorunda kalayım ya da kalmayayım, kalbini istiyorum.
Ardından tekrar savaşmak zorunda kalacaktık.
Artık savaşmak zorunda kalmayacak gelecek nesillerin hayatını kurtarmış olacağım.
Çünkü eğer onları bulsaydın onlarla savaşmak zorunda kalırdın.
O yüzden savaşmak zorunda.
Sonra iki cephede birden savaşmak zorunda kalacağız.
İstediğin şey için savaşmak zorunda olmak.
Her reform için kurulla dişiyle tırnağıyla savaşmak zorunda kalıyor.
Ünal her iki cephede savaşmak zorunda kalacak.
Şu an Eskileri yok edebiliriz ve Ori savaşmak zorunda kalmaz.
Bunu almak için Razayla savaşmak zorunda değiliz.
Geri dönersek, savaşmak zorunda kalırım.
Ve bir kez neler olduğunu anladığında bununla savaşmak zorunda kalırsın.
Ama kendi türümüzle savaşmak zorunda kalacağız.