Примери за използване на Sebep на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Alarm için sebep yok. Ama Havanadaki durum belirsiz.''.
Sebep gibi görünüyor.
Bir gün buradan gidebileceğime inanmama sebep oldun.
Sizi hapsetmek için daha fazla gözaltında tutmaya hiçbir sebep yoktur, Bayan Gough.
Ama bunu yapamam. Çok fazla kalp acısına sebep olacağını bildiğim bir şey için yapamam.
Hayatımızı zorlaştırmak için elinden geleni yapıyor, tek sebep kızımın sakat olması.
Yorgunluğa ne sebep olur?
Bu açık kalp ameliyatına sebep oldu. Burada doktorumdan gelen maili görüyorsunuz.
Patlamaya sebep olan ne?
Alarm için sebep yoksa, neden tam yol gidiyoruz?
Sebep ve delillerim var.
Sizi mahkum etmek için hiçbir sebep yoktur.
Size bu hikayeyi yazdıran sebep neydi?
Hâlâ içindelerse enfeksiyona sebep olan onlardır.
asıl sebep.
Uyku sersemliğine sebep olabilir.'''' Ağır iş makinesini çalıştırmayın.''.
Buraya gelmelerine sebep olan sizsiniz.
Bize hiçbir sebep vermiş değil.
Sebep, fırsat, silah.
Polis memuru olay yerinde yangına neyin sebep olduğunu bulamadı. Ama orada kan bulmuş.