Примери за използване на Silah на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Silah olarak bir kelebek ağıyla?
Silah yaraları.
Çocuğa silah doğrultuyor.
Karen, Brandonın cesedi, birçok terörist organizasyonlarına bağlı silah satıcısıyla bulundu.
Silah ateş aldığında Gregin gördüğü son şey bu oldu.
Silah ve patlama sesleri sık sık duyuluyor.
Frank, silah güzelmiş ama bir kız için.
Nükleer silah taşıyan bir turbo jet taarruz uçağı,… pistten çıkıp Japonya denizine düştü.
Bucketda hiçbir silah yaralanması yok sadece eziciden kaynaklanan yara izleri var.
Markın kafasına silah dayadılar, ve beynini uçurdular.
Ve sekreterim, Peder Patrick Keeley. Detroit silah kulübü eski rahibi.
Van Nuysdaki kaynaklarımız Nashin kullanılmış silah sattığını söyledi. Ben de bu bilgiyi onlara verdim.
Silah, İncil, tekne sonra yeniden İncil.
Yarış Silah Aksiyon Kavga.
Bende silah var. Sen indir.
Silah taşıyan Viking, Teorin bu mu?
Hiçbir bıçak ya da silah yarası görmüyorum, sadece çürükler.
Jille silah doğrulttu.
Dünyanın en büyük silah tüccarı: 0.
Siyahiler birbirine silah doğrultunca sorun yok ama nedense şimdi hayvan olan benim.