Примери за използване на Bir silah на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biri bir silah alıp vursun!
McKeenin midesinde bir silah yarası var.
Bir silah olmasını istemem.
Yuri Abd Hükümetinin aradığı bir silah simsarı.
Ateşlenen bir silah olması mümkün mü, belki?
Karanlık çöktüğünde ve yanınızda bir silah olmadığında bu yaratıkların dilinden anlayabilecek tek şey ateştir.
Arkadaşıma bir silah doğrultmuşsun, ben de sana 44lük bir magnum doğrulttum.
Bir silah çektiğiniz zaman, bir adam öldürün!
Bir silah verin. Resim için.
Ciddi bir silah yarası var.
Floyd ceketinin cebinde daima yedek bir silah tasirdi.
Samuel Colt, A.B. Dli bir silah yapımcısıdır.
Sekiz sene önce elime bir silah verilse o çocuğu öldürürdüm.
Bu öyle yıkıcı bir silah ki… dünyanın sonunu getirebilir.
Kabul ediyorum, pek iyi bir silah değil, ama gençliğimde almıştım.
Bana bir silah lazım.
Bu harika bir silah efendim.
Bir silah veya bir bazuka.
Nick, bu bir silah yarası.
Billy Crash kafasına bir silah doğrulttu.