Примери за използване на Sonuncu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Anlaşılan 70 metrede sonuncu olduğu için Büyük Britanyadan Michael Edwardsı bir daha göremeyeceğiz.
Sonuncu dışındaki bütün saldırılar, 12lerin bölgesinde oldu.
Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve bitiş duyuyorum.
Sonuncu servisini yapsan iyi olur Felix Amca, yoksa hiç ayrılamayacaksın.
На него му сервирай последен, чичо Феликс, иначе няма да остане за другите.Sonuncu şey olmadan yarım saat önceymiş.
Последното е от около половин час, преди.Hayır, benim dinlemek istediğim sensin, sonuncu Jack.
Не, искам да го чуя от вас. Последният Джак.Sonuncu gelmek onu korkutmadı birinci olcam diye hırs küpü de olmadı!
Не се страхуваше че ще остане последен и не беше алчен да стане пръв!Bu sonuncu.
Това е последното.Hastalarıyla yatan ilk doktor sen değilsin, sonuncu da sen olmayacaksın.
Не си първият лекар, който е преспал с пациент. Няма и да си последният.O sadece kurtarma yarışında sonuncu olduğu için kızgın.
Просто е побеснял, че е последен в надпреварата в спасителните учения.Sanırım bu cefayı çeken kadınların sonuncu kuşağındanım ben.
Предполагам, аз съм от последното поколение жени, които го правят.Çünkü en sonunda sen sonuncu olacaksın.
Понеже накрая. Ти ще бъдеш последен.Tamam ama bu sonuncu olacak Arthur.
Добре, но това е последното, Артър.Bir şampiyon satın aldık, sonuncu geldi.
Купихме шампион, и той дойде последен.Affedersiniz, Bu sonuncu mu?
Извинете, това последното ли е?Birinci ol ya da sonuncu.
Бъди първи или последен.Kahretsin, Emmett. Sonuncu olmadığını biliyorsun.
По дяволите, Емет, знаеш, че не си последен.Hindiyi ve Laurie Kellerın dokuzuncu ve sonuncu kıyafetini huzurlarınıza sunuyorum.
Представям ви пуйката и деветия и последен тоалет на Лори Келър.Ve prensesim Karena beşinci ve umarım sonuncu olmayan.
За моята принцеса, Карен… с пети, и с надежда за, не последен.Sonuncu Kent Dükünü tanırdım.
