Примери за използване на Soruyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana bir cesedin, karaborsada ne kadara gittiğini soruyor.
Bana soruyor musun yoksa beni suçluyor musun?
Hiç beni soruyor mu?
Öyle soruyor film.
Birçok uluslararası gözlemci sebebini soruyor.
Hanna, insanlar çok soru soruyor.
Jenna sürekli Isobeli soruyor.
Джена разпитва за Изабел.Soruyor musun yoksa söylüyor musun?
Питаш или ми казваш?Kim soruyor?
Кой питаше?Gazeteciler, seninle ilişkimi ve ne zamandır mafyayla çalıştığımı soruyor.
Ona bir soru soruyor.
Той и задава въпрос.El Caribedeki herkes seni soruyor, Bob.
Хей, Боб, всички в Ел Карибе питат за теб.Ona içki içirip soru soruyor.
Дават му да пие и му задават въпроси.Bana soruyor musun yoksa anlatıyor musun?
Питаш или ми казваш?Bana bakıyor ve Ekinoks çiçeğini buldum mu diye soruyor.
Тя ме гледаше, и питаше дали сме намерили Цветето на Равноденствието.Sana bir soru soruyor.
И тя ти задава въпрос.İnsanlar devamlı bana gergin olup olmadığımı soruyor.
Хората ме питат дали съм притеснена, но аз не съм.Görünüşe göre polisler yollarda seni soruyor.
Изглежда, че ченгетата разпитват за теб на улицата.Arkadaşın, doğru soruları soruyor.
Твоята приятелка, тя задава правилните въпроси.Soruyor musun söylüyor musun?
Питаш или ни казваш?
