Примери за използване на Verdikten на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Teddyye parasını verdikten sonra Charlieye Rolexini geri vermeye gittim.
Tayland yemeği sipariş edip adresi verdikten sonra.
Bana ayıyı verdikten birkaç hafta sonra.
Ama pizzalarını verdikten sonra onları yatıştırmayı başardım efendim.
Onay verdikten sonra uygulama telefona yüklenecektir.
Ya sana verdikten sonra kaçarsan?
Sana flash diski verdikten sonra polisi aramadın mı yani?
Kardeşini mezara verdikten sonra kolay olmasa gerek.
Donanmada hizmet verdikten sonra… komünizmden etkilenmeye başlamış.
Birbirimize fotoğraflarımızı verdikten sonra bile.
Valeke istediğini verdikten sonra antlaşmamızı tamamlayacak.
Peki ya ilaçları verdikten sonra ne oldu?
Sana özünü verdikten sonra ona ne istiyorsan yapabilirsin.
Ama bana parayı verdikten sonra, onu neden öldüreyim ki?
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
İfademi verdikten sonra haftaya aramalarını beklememi söylemişlerdi.
Taieblere elektrik verdikten sonra şimdi de müşterilerinizi boğacak mısınız?
Zannediyorum ki kan verdikten hemen sonra içmen pek uygun olmaz.
Yüzüğü geri verdikten sonra onunla hiç görüştün mü?
Güçlü biri ise karar verdikten sonra.''.