Примери за използване на Yaşta на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O yaşta çok normal.
Başarırsak bu yaşta hiç de fena bir şey olmaz.
Evren sonsuz yaşta olabilir mi?
Siz bile genç yaşta ölemeyecek kadar yaşlandınız.
Erken yaşta öleceğini biliyorduk.
Önemli ölçüde farklı büyüklükte ya da yaşta olan hayvanlar.
baloya gidebilecek yaşta olmadığımızı biliyorum.
Sence de çok erken yaşta evlenmemiş misin?
Çünkü küçük yaşta öğrenilmeyen bu hasletler ileri yaşlarda hiç öğrenilemez.
Birbirlerine yakın yaşta olmaları çok güzel olmalı.
O yaşta bunamaya yakın.
Babanızı erken yaşta kaybettiniz değil mi?
Sen o yaşta mıydın?
Bu yaşta gayet çekici bir çocuk.
Hangi yaşta olursa olsun istekler her zaman olacaktır.
Hangi yaşta olursa olsun aşık olmak güzeldir.
Çok küçük yaşta ciddi bir travma yaşadı.
Diğerleri genç yaşta öldüler….
Manuel henüz yeterli yaşta değildi Tres colores için.
Bu yaşta normaldir.