YETKIYI - превод на Български

власт
güç
yetki
iktidar
otorite
gücün
güçlü
güce
yönetim
egemenliği
право
hukuk
direk
dümdüz
düz
hakkı
doğruca
yetkisi
hakkına sahiptir
izni
hakla
правомощия
yetkileri
güçleri
yetkiler
разрешение
yetki
onay
izni
için izin
çözüm
ruhsatı
начело
yetkili
başta
başında
liderliğindeki
başkanı
önde
да командваш
yetkiyi
komutayı
patron
властта
güç
yetki
iktidar
otorite
gücün
güçlü
güce
yönetim
egemenliği
на достъп
erişim
yetki
erişme
giriş
ulaşma
güvenlik izni
мандат
görevini
dönem
dönemini
süresi
yetki
mandası

Примери за използване на Yetkiyi на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
canavara kendi gücü ve yetkiyi verecektir.
ще дадат силата и властта си на звяра.
Bu yetkiyi size kim verdi?
Кой ви даде правото?
Şu anki hareketlerinizle Hellsing Organizasyonunun size verdiği yetkiyi çoktan aştınız.
Със сегашните ви действия вие вече сте превишили правомощията си.
Bu yasa bu yetkiyi veriyor.
Законът ви дава това правомощие.
Bunun için yetkiyi nereden.
Откъде ще вземем правомощията да.
Türk hâkimlerinin elinden alınan yetkiyi tekrar onlara vereceğiz.
Въпреки това ние го връщаме на турските власти.
Siz avukatlara hangi yasa bu yetkiyi veriyor?
Какви права ще даде този закон на адвокатите,?
Bu yetkiyi size kim veriyor?
Кой ви дава пълномощие?
Yetkiyi kötüye kullanmaya yabancı da değilsin.
Не, че сте непознат, който злоупотребява с власт.
Anayasa bu yetkiyi sadece siyaset kurumuna vermiştir.
Законодателят й е дал само тази компетентност.
Yetkiyi kötüye kullanan ben değilim sensin.
Не аз злоупотребявам с власт… а ти.
Yetkiyi kötüye kullanma olduğuna dair ciddi endişelerim var.
Сериозно съм загрижена, че е имало злоупотреба с власт.
Yetkiyi Sığınak ekiplerine verin.
Дайте пълномощия на екипите на Убежището.
Bu yetkiyi suistimal etmektir.
Това е превишаване на властта.
Bana tüm yetkiyi Todd verdi zaten.
Тод ми даде пълна ауторизация.
saray halkına zulmetmek yetkiyi kötüye kullanmak ve düşmanla işbirliği yapmak.
тирания над придворните, злоупотреба с власт и конспирация с врага.
Don yetkiyi, sen de duyguyu vereceksin.
Дон е авторитетът, ти внасяш емоция.
Sözlü yetkiyi kim devretti?
Кой е прехвърлил гласовата оторизация?
O zamana kadar, yönetim kurulu yetkiyi ona verdi ve buna saygı duymalıyız.
Дотогава съветът е назначил нея и трябва да уважим решението им.
Ama adama bu yetkiyi sen verdin.
Но разрешителното му за нея вие го издадохте.
Резултати: 68, Време: 0.0905

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български