Примери за използване на Yokken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Param yokken yanımda değildiniz.''.
Kültürümüzün, ben yokken ne kadar çok geliştiğini görmek güzel.
Ben yokken onunla ilgilendiğin için teşekkür ederim.
Menajerin, Nigel, hemen hiçbirşeyim yokken, beni o keşfetti.
Pasaportum bile yokken.
Bugün biz yokken geldi bu.
Ben yokken ne kadar olgunlaştığını görmek çok hoş.
Bir ev bile yokken.
Çocukken Gaffneyden nefret ederdim daha bir şeyim yokken. Şimdiyse bundan mutluluk duyuyorum.
Ben yokken birkaç başıboşu yanına almışsın bakıyorum.
Olmo, sen yokken pek çok şey değişti.
Ben yokken neler karıştırıyordunuz bakalım?
Sen yokken Will Tippinin sınırsız sorgulama için Harris Kampına götürülmesi emredilmişti.
Görünüşe göre Odun Adam biz yokken uğraşacak bir şeyler bulmuş.
Ben yokken birçok şeyle uğraştığını biliyorum ve seni affediyorum.
Bu şerefsiz ben yokken evime girmiş!
İnsanlar ben yokken, senin ve Chuckın tiyatroya gittiğini söylüyor.
Bakıyorum da ben yokken dayağımızı yemişiz.
Bana ben yokken Stefana vardığını söyleme sakın.
Ben yokken bilmem gereken bir şey mi oldu?