Примери за използване на Yokluğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şey, buna bürokratik bir varlık yokluğu diyebilirsin.
Çocukların annesi olan Sofia ise kocasının yokluğu ile mücadele etmeye çalışıyor.
prensesi kaçırır yokluğu anlaşılmadan çıkabilir.
Tanrı, Tanrının yokluğu… Daima güven veren ve kesin.
Barış sadece savaşın yokluğu değildir.
Cesaret korkunu yokluğu değildir.
Sahibinin yokluğu, yada ölümü bir kedinin dengesini bozabilir.
Barış sadece savaşın yokluğu değildir.
Sağlık sadece bir hastalığın yokluğu değildir.
Cesaret korkunun yokluğu değildir.
sessizlik sesin yokluğu değildi.
Onun yokluğu.
Cesaretin, korkunun yokluğu değil, karşısındaki zaferi olduğunu öğrendim.
Sağlık sadece bir hastalığın yokluğu değildir.
Diğer yandan yoksulluk, refahın yokluğu olarak da tanımlanır.
Kocanın yokluğu bunu mümkün kılıyor.
Bunun yanı sıra, inşaat hizmetlerine yönelik bir talep yokluğu da yaşanıyor.
Bir MordSithin yokluğu neden bu kadar fark yaratsın ki?
Özel verilerin yokluğu.
En sonuncu takımın yokluğu, eleme maçlarının belki de en büyük hayal kırıklığı oldu.