Примери за използване на Zor durumda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada olmam seni zor durumda bırakıyor farkındayım.
O zor durumda.
Seni zor durumda bıraktım galiba.
Beni zor durumda bıraktınız ve bunu biliyorsunuz!
Umarım insanlar seni zor durumda bırakmazlar.
Bu süre zarfında vatandaşlar zor durumda kaldı.
Şirketler zor durumda kalıyor.
Fransızlar çok zor durumda kaldılar.
Dergimiz zor durumda.
Bunun seni zor durumda bırakacağını biliyorum ve bunun için de üzgünüm.
Beni zor durumda bıraktınız!
Bizi zor durumda bıraktın.
Kulüp zor durumda şu an.
Elsa çok zor durumda.
Bu durum Hükümeti zor durumda bırakmıştı.
Beni zor durumda yakaladınız Doktor, hiçbir fikrim yok.
Beni zor durumda bırakıyorsun.
Beni çok zor durumda bırakıyorsun.
Zor durumda olduğunu biliyorum.
Tüm bunlar hükümeti zor durumda bırakıyor.