JUNG - Turkce'ya çeviri

• genç
• jung
• küçük
• çocuk
• gençsin
• gençti
• gencim
• küçüksün
• küçükken
• jungun
• küçüktüm
• jungu

Jung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wie kann man so jung und gleichzeitig so alt sein?
Aynı anda nasıl hem bu kadar çocuk hem bu kadar büyük olabiliyorsun söylesene?

Meine mädchen sind noch so jung.
Kızlarım hala çok küçük.

Danke dir. Sie sind jung, ich bin alt und krank.
Teşekkür ederim. Sen gençsin, ben yaşlı ve hasta.

Ich bin noch jung, Vin.
Ben hala gencim, Vin.

Galeazzo war jung, reich und gesund.
Galeazzo gençti, zengindi, sağlıklıydı.

Cole, du bist zu jung, um das zu verstehen, ok?
Cole, anlayamayacak kadar küçüksün, tamam mı?

Du fühlst dich wieder jung.
Kendini genç hissedersin.

Was… jung saet-byul, jongno shinseong.
Ne? jung saet-byeol, jongno shinseong şubesi̇.

Vergiss, dass er so jung ist.
Onun bir çocuk olduğunu unut.

Ja. -Sie ist so jung.
Evet. -O çok küçük.

Als ich sehr jung war, sah ich meine Mutter sterben.
Daha çok küçükken ben annemin öldüğünü gördüm.

Dass ich zu jung bin, allein in der Stadt.
Çok gencim, şehirde tek başıma kalamam.

Zu jung. Viel zu jung.
Çok genç. Çok gençti.

Du bist zu jung für eine Hexe.
Cadı olmak için çok gençsin.

Du bist jung.
Sen küçüksün.

Du siehst so jung aus wie eh und je, Straizo.
Her zamanki kadar genç görünüyorsun Straizo Beyim.

Nein, Ma, er ist noch so jung.
Hayır anne, çocuk işte.

Die sind viel zu jung.
Bunlar çok küçük.

Dieser Freund Lamar Jung war sein Lover.
Bu arkadaş, Lamar Jung, onun sevgilisiydi.

Als ich sehr jung war, brachte mir mein Vater ein verletztes Fuchsjunges.
Çok küçükken, babam bana… sakatlanmış bir tilki yavrusu getirmişti.