CAN'T CONTROL - Turkce'ya çeviri

[kɑːnt kən'trəʊl]
[kɑːnt kən'trəʊl]
kontrol edemez
can't control
doesn't control
idare edemiyorsa
can't handle
can't control
kontol edemez
hâkim olamadığı

Can't control Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You can't control the punishment, but you can master your response.
Cezayı kontrol edemezsin,… ama karşılığını kontrol edebilirsin.
She loves him, but she can't control him. Mary!
Onu seviyor ama onu kontrol edemiyor. Mary!
If word gets out that Batiatus can't control his own men.
Batiatusun kendi adamlarını kontrol edemediği söylentileri yayılırsa.
If word gets out that Batiatus can't control his own men.
Batiatusun kendi adamlarına hâkim olamadığı bir duyulursa… Nitelikleri konusunda uyarmıştım.
Ones Pilgrim can't control.
Hacının kontrol edemeyeceği kişiler.
And can't control. Otherwise, we're at the mercyof.
Diğer türlü, anlayamadığımız ve kontrol edemediğimiz duyguların merhametine kalırız. Yönlendirilmeleri gerek.
Can't control his bladder?
Mesanesini kontrol edebiliyor mu?
Home? You can't control what's going to happen?
Olacakları kontrol edemezsin. Eve mi?
I-I can't control vacation schedules.
Tatil programını kontrol edemem ki.
Let alone the company. Cliff can't control his own family.
Bırak şirketi, Cliff daha kendi ailesini… kontrol edemiyor.
Can't control yourself?
Kendine hakim olamıyorsun.
If you can't control your own creation.
Kendi eserini kontrol edemezsen kimse seni filminde oynatmaz.
The ones even you can't control.
Senin bile kontrol edemeyeceklerinden biri.
I'm warning you, if you can't control He's in there.
O aptal kuşu kontrol edemezsen burada kalamaz. Seni uyarıyorum.
Courtney can't control her legs because she has a congenital heart condition.
Courtney bacaklarını kontrol edemiyor çünkü doğuştan kalp rahatsızlığı var.
Ηe said some things yoυ can't control.
Bazı şeyleri kontrol edemezsin dedi.
Can't control yourself?
Kendini kontrol edemiyor musun?
A man who can't control his wife.
Karısını kontrol altına alamayan adam.
Can't control the universe.
Evreni kontrol edemezsin.
He can't control it.
Sonuçlar: 213, Zaman: 0.0443

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce