WON'T BE THERE - Turkce'ya çeviri

[wəʊnt biː ðeər]
[wəʊnt biː ðeər]
orada olmayacak
yanında olmayacağım
to be there
with
to be next to you
side
is to be surrounded
burada olmayayım
orada olmayacağım
orada olmadığına
orada olmayacağız
varsa orada olmazsın
yanımda olmayacaksın

Won't be there Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm just glad Willy won't be there. Somehow. Whatever.
Her neyse. Willynin orada olmadığına sevindim.
We won't be there. Oh, no.
Hayır, biz orada olmayacağız.
Only this time, the paramedics won't be there to resuscitate you.
Ama bu sefer, sağlık görevlileri seni hayata döndürmek için orada olmayacak.
Whatever. I'm just glad Willy won't be there. Somehow.
Her neyse. Willynin orada olmadığına sevindim.
The game I expect the most and I won't be there.
En çok beklediğim maç ve ben orada olmayacağım.
Blanche and I won't be there.
Blanche ve ben orada olmayacağız.
The mayor won't be there.
Belediye başkanı orada olmayacak.
I'm just glad Willy won't be there. Whatever. Somehow.
Her neyse. Willynin orada olmadığına sevindim.
And next time, I won't be there to save your life.
Bir daha seni kurtarmak için orada olmayacağım.
The mayor won't be there.- What?
Ne? Belediye başkanı orada olmayacak.
Because my dad won't be there.
Çünkü babam orada olmayacak.
But wait. Bella won't be there.
Ama Bella orada olmayacak.
Bella won't be there. But wait.
Ama Bella orada olmayacak.
It won't be his fault, but he won't be there.
Hata ondan kaynaklanmayacak, ama orada olmayacak.
And you're sure the Flanderses won't be there?
Ve Flandersların orada olmayacağından eminsin?
I won't be there. Oh.
Ben burada olmayacağım.
Teresa won't be there for Maria… And neither will my pop.
Teresa Marianın yanında olmayacak aynı şekilde babam da öyle.
Just as long as you won't be there.
Sen orada olmadığın sürece.
If anyone follows you, I won't be there.
Eğer biri sizi izlerse, orada olmam.
And I won't be there to protect you.
Ben de seni korumak için yanında olmam.
Sonuçlar: 158, Zaman: 0.0551

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce