A SINGULARITY in Turkish translation

[ə ˌsiŋgjʊ'læriti]
[ə ˌsiŋgjʊ'læriti]
tekillik
singular
single
individual
particular
unique
singularity
bir garabet
a freak
a singularity
teklik
only
all
one
single
just
sole
alone
is

Examples of using A singularity in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
consistent with Weyl tensor dynamics, until the space-time curvature becomes infinitely large and you produce a singularity.
Weyl tansör dinamiğine uygun olarak uzay-zaman eğrisi sonsuz büyüyene ve teklik oluşana kadar.
colliding with the hydrogen particle, there is a chance that explosion could create a singularity.
hidrojen parçacığıyla çarpışsan bile patlamanın tekillik yaratma olasılığı var.
However, it is hypothesized that light entering a singularity would similarly have its geodesics terminated, thus making the naked singularity look like a black hole.
Ancak, tekilliğe giren ışık kendi son verilmiş jeodeziklerine sahip olur hipoteziyle çıplak tekillikleri kara delik olarak görürüz.
And this is a singularity, because you have, you have a ton of mass in an infinitely small space.
Ve işte bu bir tekillik… çünkü inanılmaz büyüklükte bir kütle, sonsuz derecede küçük bir noktada toplanmış durumda.
It will take time to open a singularity and we have no way of treating your injuries.
Bir tekillik açmak zaman alacak, ve yaralarını tedavi edebilmemizin hiçbir yolu yok.
fighting, ultimately succeeding-- it deserves its own moment, a singularity of intent.
kavgaların sonucu başarı oldu. Kendine özel bir anı hak ediyor. Eşi olmayan bir istek.
Quite unlike the view of a black hole as a singularity, a small fuzzball can be thought of as an extra-dense neutron star where its neutrons have decomposed, or“melted.
Kara deliğe tekillik olarak bakan görüşün aksine, küçük bir tüy yumağı ekstra yoğun bir nötron yıldızı olarak düşünülebilir, bu yıldızın nötronları ayrışmıştır ya da“ erimiştir”.
The universe began with the Big Bang… an expanding fireball of matter and energy… that started compressed as a tiny, subatomic point… called a singularity.
Evren büyük patlama ile başladı: madde ve enerjiden oluşan ateş topunun genişlemesiyle… bu da minik bir atomaltı noktaya kadar sıkıştırılmış gibi'' tekillik'' adı verilen noktadan başladı.
It will take time to open a singularity, and we have no way of treating your injuries,
Bir tekillik açmak zaman alacak, ve yaralarını tedavi edebilmemizin hiçbir yolu yok,
derivatives of all orders, and can be expanded in a power series, at least inside a circle that does not enclose a singularity.
türevi olduğunu gösterir ve bu çözüm en azından bir tekilliği çevrelemeyen bir çember içinde kuvvet serilerine genişletilebilir.
Well-known examples of spacetimes with future singularities-where worldlines end-are the Schwarzschild solution, which describes a singularity inside an eternal static black hole, or the Kerr solution with its ring-shaped singularity
Hayat çizgisinin bittiği gelecek tuhaflıkları ile uzay zamanın iyi bilinen örnekleri Schwarzchild çözümü( statik ölümsüz bir kara delik içindeki bir tuhaflığı tanımlayan) ya da ölümsüz
A holomorphic function's singularity is either not really a singularity at all, i.e. a removable singularity, or one of the following two types: In light of Riemann's theorem,
Holomorf bir fonksiyonun tekilliği ya aslında tekillik değildir; yani kaldırılabilir tekilliktir ya da aşağıdaki iki çeşitten biridir: Riemann teoreminin ışığında, kaldırılabilir olmayan bir tekillik verildiğinde, limz → a( z- a)
It's a singularity.
Bir tekillik.
A singularity can be created.
Bir tekillik yaratabiliriz.
A singularity can be created.
Bir tekillik oluşturulabilir.
Nothing comes out of a singularity.
Tekillikten hiçbir şey çıkamaz.
The prison is imploding into a singularity.
Cezaevi tek bir tekilliğe doğru çekiliyor.
Well, I call it a singularity scalpel.
İyi, ben ona tekillik neşteri diyorum.
We're under attack. It's a singularity.
Bir tekillik Saldırı altındayız.
Are you carrying a singularity bomb?
Tekli bomban var mı?
Results: 566, Time: 0.0602

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish