A SPLIT in Turkish translation

[ə split]
[ə split]
bölünmüş
divided
1/2
bölünmesi
division
split
divided
partitioning
multiple
dissociative
bir bölünme
division
a split
bir bölünmeye

Examples of using A split in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We have a split wing.
Çift kanatlara sahibiz.
So you're like a split personality.
Yani iki kişiliğin varmış gibi.
Is that a split spine?
Bu ayrık omurga mı?
He came back with a mule and a split head and no prisoner.
O bir katır ve yarık bir kafayla geldi ve tutuklu yoktu.
We have a split decision.
Karar ayrımı var.
You created a split.
Bir yarık yarattın.
They get together for a split and put their necks right into a noose.
Bölüşmek için toplanıyorlar ve boyunlarını yağIı ilmeğe sokuyorlar.
And I end up on a split screen on Good Morning Atlanta.
Good Morning Atlanta'' da ikiye bölünmüş bir ekranda bulmayayım kendimi.
Wait a minute, we got a split.
Bir dakika, Bizde bir yarık var.
There was a split in the cartilage between the T-3 and T-4 vertebrae.
T3 ve T4 omurları arasındaki kıkırdakta yarık var.
He came back with a mule and a split head and no prisoner.
O bir katırla geldi, kafası yarılmış ve tutuklu yoktu.
Well, that ain't exactly a split, sonny.
Peki, o tamamen bir paylaşım değildi oğlum.
For a split second, an infinitesimal part of a second.
Saniyenin milyonda biri kadar bir sürede parçalarına ayrıldı.
after 12 rounds of action, we have a split decision.
12 rauntluk dövüşten sonra farklı kararlarımız var.
Well, that ain't exactly a split, sonny.
Peki, o tam bir paylaşım değildi oğlum.
Ladies and gentlemen, we have a split decision.
Bayanlar ve baylar, farklı kararlar var.
We have a split decision. Ladies and gentlemen.
Bayanlar ve baylar, farklı kararlar var.
Put them both up, like on a split screen.
Bunları üste koy, ayrı ekranlar gibi.
In blackjack, we call it a split.
Blackjack oyununuda biz buna bölünme deriz.
Put'em both up, like on a split screen.
Bunları üste koy, ayrı ekranlar gibi.
Results: 67, Time: 0.0551

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish