Examples of using As an interpreter in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
During her senior year in college, however, Basic was invited to work as an interpreter for a US Army BiH peacekeeping mission training exercise at Fort Polk, Louisiana.
Ancak üniversitedeki son yilinda Basiç, Fort Polk, Louisianadaki ABD Ordusu BH barışı koruma misyonu eğitim tatbikatında çevirmen olarak çalışmak için bir davet almış.In addition to working as an interpreter, she wrote more than 350 poems
Then from 1936 he worked for the Gestapo as an interpreter and because of his knowledge of Italian he was based in Rome from 1941.
Hayatı ==Erich Priebke 1936dan sonra bir tercüman olarak Gestapo için çalıştı çünkü İtalyancası çok iyiydi.Qishta, a Palestinian who worked as an interpreter, noted:"Late January and February was a very crazy time.
Kişta isimli Filistinli bir tercüman olayla ilgili şunları belirtmiştir:'' Ocak sonları ve Şubat ayları çok karışık zamanlardı.started out his career as an interpreter.
kariyerine bir çevirmen olarak başladı.I worked as an interpreter for merchants, and Hae-ryung helped me as she followed me around.
That experience led to a job offer to work in BiH as an interpreter for Northrop Grumman, the defence contractor that provides linguist support services for the US Army in BiH.
Bu deneyim de, BHdeki ABD Ordusuna dilbilimci destek hizmeti sağlayan bir silah sirketi olan Northrop Grumman için çevirmen olarak BHde çalışmak üzere bir iş teklifi almasına yol açmış.Suppose there is a program in the language L1 which acts as an interpreter for L2: function InterpretLanguage(string p) where p is
Bunun neden böyle olduğunu anlamak için L2 dili için yorumlayıcı olarak çalışan ve L1 dilinde yazılmış bir fonksiyon olsun:He engaged her as an interpreter.
O onu bir tercüman olarak işe aldı.And earn my living as an interpreter.
Ve tercümanlık yaparak hayatımı kazanıyorum.Tom was working as an interpreter last summer.
Tom geçen yaz bir tercüman olarak çalışıyordu.My mother worked in the Embassy as an Interpreter.
Annem büyük elçilikte tercüman olarak çalıştı.Hasan soon got a job with them as an interpreter.
Hasan çok geçmeden onlarında aralarında tercüman olarak iş buldu.Edwards, this man says you hired him as an interpreter.
Edwards, bu adam tercüman olarak kendisini kiraladığını söylüyor.I am Greek by instruction. And earn my living as an interpreter.
Yunanca dersi vererek ve tercümanlık yaparak hayatımı kazanıyorum.She was also noted as an interpreter of Beethoven, Schumann, and Scarlatti.
Beethoven, Schumann ve Scarlatti yorumlarıyla da dikkat çekti.If youll guide us to these camps and serve as an interpreter… your conduct will be re-evaluated.
Bunu araştıracağız. davranışın Eğer bize kamplarına kadar kılavuzluk yeniden değerlendirilecek. edersen ve tercümanlık yaparsan.During the interrogation led by Gorbushin, Major Bystrov, and Rzhevskaya as an interpreter, she confirmed that the box contained teeth of Adolf Hitler.
Gorbuşin, Binbaşı Bystrov ve Rzhevskayanın tercümanlık yaptığı sorgulama sırasında, kutunun Adolf Hitlerin dişlerini içerdiğini doğruladı.The interpreter must be an adult and therefore you cannot use your own child as an interpreter, if he or she is a minor.
Kim took a short term job as an interpreter in New York City when working on the novel to look into the life of an interpreter. .
Kim, bir çevirmenin hayatını incelemek için romanı üzerinde çalışırken New Yorkta kısa süreli çevirmenliğe başladı.
