Examples of using Breakout in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You were travelling with a mage after the breakout, a Qunari.
Firardan sonra, bir büyücüyle yolculuk ediyordun. Bir Qunari.It's a breakout.
This season's breakout comedy actor.
Bu sezonun firar komedi aktörü'' adını verdi.Maybe she bolted with the breakout.
Belki de patlakla birlikte tüymüştür.Inspector Sheridan thinks that Chris' breakout was an inside job.
I need you to bring me a rogue breakout.
Bana kaçak bir patlağı getirmeni istiyorum.A breakout just teleported into the operations room.
Bir patlak az önce operasyon odasına ışınlandı.Did a breakout actually bump someone off?
Bir patlak gerçekten birini nallamış mı?The measurable unit is called breakout strength.
Ölçülebilir birime koparma gücü deniyor.He was investigating a breakout on his own.
Kendi başına bir patlağı araştırıyormuş.He says Mayhew organized the breakout.
Kaçışı Mayhewin organize ettiğini söyledi.The Communists have gotten hold of our breakout plan.
Koministler bizim hücum planlarımızı ele geçirdiler.All these were breakout albums recorded on a shoestring budget.
New breakout?
Yeni patlak mı?We have a breakout, sir.
Bir patlak var efendim.By China's breakout designer, Chen Xiaoxi!
Çinin parlayan tasarımcısı Chen Xiaoxiden!We found a breakout.
Bir patlak bulduk.Jordan became the breakout star.
Jordan yükselen yıldız oldu.They had a breakout.
Firar olayı var.Why would a breakout want to hang here?
Bir patlak niye burada takılmak ister ki?
