COMPARATIVE in Turkish translation

[kəm'pærətiv]
[kəm'pærətiv]
nispeten
relatively
comparatively
slightly
karşılaştırmalı
compare
match
comparison
göreceli
relatively
comparatively
nispi
karşılaştırma
compare
match
comparison
karşılaştırmasını
compare
match
comparison

Examples of using Comparative in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So, if you think of Roman comparative advantage part of it was the breast shields,
Yani, Romalıların nispi üstünlüğü kısmen göğüslükleri, zırhları kısmen
When their new armour has hardened, the crabs return to the comparative safety of the deep, leaving behind only their old empty shells.
Yeni kabukları sertleşince yengeçler boş kabuklarını geride bırakarak nispeten daha güvenli olan derinlere dönüyorlar.
Though Protestants had lost their independence in places of refuge under Richelieu on account of their supposed insubordination, they continued to live in comparative security and political contentment.
Protestanlar Richelieu yönetimi altında bağımsızlıklarını kaybetmiş olmalarına rağmen nispi güvenlik ve politik rahatlık içinde yaşamaya devam ettiler.
Particularly remarkable about the book is the approach of research in so far as the comparison is completely based on the functional comparative method rather than on the basis of separate country reports.
Çalışmanın en dikkat çekici tarafı; karşılaştırmanın, müstakil ülke raporlarından ziyade mümkün olduğu ölçüde tamamen işlevsel karşılaştırma metoduna dayanan yaklaşımıdır.
Though Protestants had lost their independence in places of refuge under Richelieu, they continued to live in comparative security and political contentment.
Protestanlar Richelieu yönetimi altında bağımsızlıklarını kaybetmiş olmalarına rağmen nispi güvenlik ve politik rahatlık içinde yaşamaya devam ettiler.
GP 120, 41, 24.- I have got the comparative serology results, the EMs,
Seroloji sonuçlarının, elektron mikroskopilerinin karşılaştırmasını aldım… farklı proteinler için jelleri,
is to take this initial comparative analysis and.
Don, bu ön karşılaştırma analizlerini alıp.
The gels for the different proteins, GP 120, 41, 24.- I have got the comparative serology results.
Seroloji sonuçlarının, elektron mikroskopilerinin karşılaştırmasını aldım… farklı proteinler için jelleri, GP… 120, 41, 24.
In the field of historical and comparative linguistics, sequence alignment has been used to partially automate the comparative method by which linguists traditionally reconstruct languages.
Tarihsel ve karşılaştırmali dilbilim sahalarında, dilbilimcilerin dilleri oluşturmak için kullandıkları karşılaştırma yöntemi, dizi hizalaması ile otomatize edilmiştir.
I have got the comparative serology results, the EMs the
Seroloji sonuçlarının, elektron mikroskopilerinin karşılaştırmasını aldım farklı proteinler için jelleri,
A comparative study of bite force adjusted for body size ranked it as the top field,
Vücut oranına göre ısırma gücünün karşılaştırması jaguarı aslan ve kaplanın önünde,
From the comparative simplicity of the millipede, to vast colonies that contain hundreds, even millions, of individuals.
Kırkayağın, basitliğini karşılaştırmadan tutun yüzlerce hatta milyonlarca bireyi kapsayan geniş kolonilere kadar.
In this series, we will see the way they have evolved, from the comparative simplicity of the millipede, to vast colonies that contain hundreds, even millions, of individuals.
Bu dizide onların evrimleştikleri yolu göreceğiz. Kırkayağın, basitliğini karşılaştırmadan tutun yüzlerce hatta milyonlarca bireyi kapsayan geniş kolonilere kadar.
The president of the Employers' Union, Predrag Mitrovic, warns that the state should be attentive to the comparative experiences of European countries and other states in the region.
İşveren Sendikası başkanı Predrag Mitroviç, devleti, Avrupa ülkeleri ile bölgedeki diğer ülkelerin yaşadıkları tecrübeleri dikkate alması gerektiği konusunda uyarıyor.
Retrieved December 14, 2018. the symbols of SNU Handbook of Comparative Higher Education Law.
Erişim tarihi: 1 Mayıs 2017.^ Handbook of Comparative Higher Education Law.
when he wasnt doing that, he taught comparative religion.
bu işi yapmadığı zaman dinlerin karşılaştırılmasını öğretti.
And when he wasn't doing that, he taught comparative religion. My father was a science teacher.
Babam fen bilgisi öğretmeniydi… ve bu işi yapmadığı zaman dinlerin karşılaştırılmasını öğretti.
Do you think I spend time in the locker room looking around… making a comparative study? How would I know?
Nereden bileyim? Soyunma odasında etrafıma bakarak karşılaştırma mı… yaptığımı sanıyorsun?
As I am of your employer's engagement to Ms. Alice Morphy, the daughter of the famous comparative anatomist.
Tıpkı işvereninizin Bayan Alice Morphyle nişanlı olduğundan haberim olduğu gibi, ünlü karşılatırmalı anatomistin* kızı.
which he had learned from Archibald Sayce's 1872 Assyrian Grammar for Comparative Purposes.
Archibald Sayceın 1872 tarihli Assyrian Grammar for Comparative Purposes lit.
Results: 261, Time: 0.0498

Top dictionary queries

English - Turkish