DISAPPEAR in Turkish translation

[ˌdisə'piər]
[ˌdisə'piər]
yok
no
not
have no
destroy
nah
nope
there's nothing
kayboluyor
disappears
goes missing
vanishes
gets lost
fading
is missing
it's gone
away
is lost
görünmez
invisible
unseen
disappear
lnvisible
stealth
invincible
cloaked
looks
kaybolmak
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
kaybol
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
yokolmak
disappear
kayboldu
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
kaybolmasını
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish

Examples of using Disappear in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Take the bag and disappear.
Çantayı alıp ortadan kaybol.
You have to disappear! Wow.
Vay be. Yokolmak zorundasın.
If you wanted to make coffee disappear, what would you do?
Eğer kahvenizin kaybolmasını istiyorsanız ne yaparsınız?
You want to retire and disappear.
Emekli olup ortadan kaybolmak istiyorsun.
then disappear.
sonra kayboldu.
I will turn the camera on- and the car will disappear.
Ben kamerayı çalıştırınca araba görünmez olacak.
Do not do it. If you're angry Aguilar, disappear or die.
Bunu yapma, eğer adama kızgınsan, kaybol yada öl.
Off the face of the earth every year? Do you know how many people disappear.
Her yıl dünya yüzünde kaç kişi kayboluyor?
Now you disappear.
Seni öldürmeliydim. Şimdi ortadan kaybol.
Wow. You have to disappear!
Vay be. Yokolmak zorundasın!
So I had to disappear, thanks to you.
Bu yüzden kaybolmak zorundaydım, senin sayende.
You wanna disappear.
Ortadan kaybolmak istiyorsun.
To make Rani disappear from the room. It was Nirmal's responsibility.
Raninin odadan kaybolmasını sağlamak Nirmalın göreviydi.
Do you have Wilde's current address, or did that disappear, too?
Wildeın adresini sakladınız mı yoksa o da mı kayboldu?
I was on the list, but I made my name disappear.
Adım listedeydi ama ben onu görünmez yaptım.
Disappear for good as far away as you can. Go tonight.
Temelli olarak mümkün olduğunca uzağa git. Kaybol.
You know how many thousands of people disappear every year… even in this state alone?
Sırf bu eyalette her yıl kaç bin kişi kayboluyor.
You have to disappear! I know.
Ters olduğunu biliyorum. Yokolmak zorundasın.
Get rid of the child and disappear.
Çabuk o çocuğu aldır ve ortadan kaybol.
She wants me to help her disappear.
Ortadan kaybolmasına yardım etmemi istiyor.
Results: 1227, Time: 0.124

Top dictionary queries

English - Turkish