ORTADAN KAYBOLMAK in English translation

to disappear
kaybolmak
yok
ortadan kaybolacak
kayboluyor gibi
yokolması
to vanish
kaybolmaya
ortadan kaybolmak
yok
kaybolacağımı
21,18
disappearance
kayboluşu
kayboluşundan
kayboluşuyla ilgili
kayıp
kaybolmasıyla
ortadan kayboluşunu
ortadan kaybolmasıyla ilgili
kayboluşuna dair

Examples of using Ortadan kaybolmak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ortadan kaybolmak gerçekten çok zordur.
Difficult thing to do, really, disappear.
Bulduğunda yine ortadan kaybolmak zorunda kalacağım?
Till the cops find me and I have to disappear again?
Bu şekilde ortadan kaybolmak biraz garip doğrusu.
It is kind of weird vanishing like that.
Ölürsen ortadan kaybolmak zorundasın.
If you die, you have to disappear.
Ortadan kaybolmak istiyorum.
I want you to disappear.
Ortadan kaybolmak istemiyorum.- Pekâlâ.
I don't wanna disappear.- all right.
Ortadan kaybolmak da bunun bir parçasıydı.
Disappearing was part of it.
Daha fazla ortadan kaybolmak yok. Hayır. Hayır.
No. No more disappearing. No.
Kardeşim, o araba ortadan kaybolmak zorunda. Anladın?
Bro, that car has to disappear. Got it?
Ortadan kaybolmak yerine bir şeyler söyleyebilirdin.
You could have said something instead of disappearing.
Şimdi ortadan kaybolmak zorundayım.
I'm gonna have to vanish now.
Ortadan kaybolmak bir ilişkiye başlamak için iyi bir yol değil.
Disappearing isn't a good way to start a relationship.
Pekâlâ, şarkının adı'' Ortadan Kaybolmak.
Okay, well, the song's called"The Fadeaway.
Polisler beni bulduğunda yine ortadan kaybolmak zorunda kalacağım?
The cops find me and I have to disappear again?
İşte bu yüzden ortadan kaybolmak üzereydim.
That's why I was about to duck out.
Tek yapması gereken ortadan kaybolmak.
All he has to do is disappear.
Hepimizin sahte ölümler ve iki yıl ortadan kaybolmak için zamanı yoktu.
Not all of us have time to fake our own death, disappear for two years.
Sinema bileti almak, ortadan kaybolmak.
Buy a movie ticket, duck out.
Burada sürünüp, sonsuza dek ortadan kaybolmak isterdim.
I just wish I could crawl in here and disappear forever.
Karlanın şimdi tüm yapması gereken ortadan kaybolmak.
All Karla has to do now is disappear.
Results: 140, Time: 0.0375

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English