Examples of using Ortadan kaybolmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ortadan kaybolmak gerçekten çok zordur.
Bulduğunda yine ortadan kaybolmak zorunda kalacağım?
Bu şekilde ortadan kaybolmak biraz garip doğrusu.
Ölürsen ortadan kaybolmak zorundasın.
Ortadan kaybolmak istiyorum.
Ortadan kaybolmak istemiyorum.- Pekâlâ.
Ortadan kaybolmak da bunun bir parçasıydı.
Daha fazla ortadan kaybolmak yok. Hayır. Hayır.
Kardeşim, o araba ortadan kaybolmak zorunda. Anladın?
Ortadan kaybolmak yerine bir şeyler söyleyebilirdin.
Şimdi ortadan kaybolmak zorundayım.
Ortadan kaybolmak bir ilişkiye başlamak için iyi bir yol değil.
Pekâlâ, şarkının adı'' Ortadan Kaybolmak.
Polisler beni bulduğunda yine ortadan kaybolmak zorunda kalacağım?
İşte bu yüzden ortadan kaybolmak üzereydim.
Tek yapması gereken ortadan kaybolmak.
Hepimizin sahte ölümler ve iki yıl ortadan kaybolmak için zamanı yoktu.
Sinema bileti almak, ortadan kaybolmak.
Burada sürünüp, sonsuza dek ortadan kaybolmak isterdim.
Karlanın şimdi tüm yapması gereken ortadan kaybolmak.