TO GET LOST in Turkish translation

• kaybolmak
• defolup gitmesini
• kaybetmek
• yitirmesi
• kaybolmasını
• kaybol
• kaybolman
• defolup gitmemi

Examples of using To get lost in English and their translations into Turkish

I expect him to get lost time to time… not you.
Onun zaman zaman kaybolmasını beklerim ama senin değil.

It's impossible to get lost going to the kitchen.
Orada mutfağa giderken kaybolman imkansız.

Why? Because I don't want to get lost in this relationship.
Neden? Çünkü bu ilişkide kaybolmak istemiyorum.

All those times I told Spike to get lost.
Onca zaman Spikea defolup gitmesini söyledim.

I told him to get lost, mind your own business.- You got it!
Ona kaybol, kendi işine bak dedim.- Al işte!

Tell him to get lost, Francine.
Ona kaybolmasını söyle Francine.

Then you need to get lost.
O zaman kaybolman lazım.

Because I don't want to get lost in this relationship. Why?
Neden? Çünkü bu ilişkide kaybolmak istemiyorum?

You got it! I told him to get lost, mind your own business.
Ona kaybol, kendi işine bak dedim.- Al işte.

So I tell him to get lost. But there's something creepy about him.
Ona kaybolmasını söyledim. Ama ürkütücü bir hali vardı.

Don't go too far away. It's easy to get lost here.
Çok uzaklaşmayın, burada kaybolmak kolay.

So I told her to get lost.
Ona kaybolmasını söyledim.

I told him to get lost.
Kaybol dedim ona.

You don't want to get lost. So I will show you the way!
O yüzden yolu ben göstereceğim! Kaybolmak istemezsin!

She told him to get lost.
Ona kaybolmasını söyledi.

I thought I told you to get lost.
Sanırım sana kaybol demiştim.

I told him to get lost.
Ben de ona, kaybol dedim.

Tell fear to get lost!
Korkuya kaybolmasını söyle!

Why don't you come in and tell him to get lost for me?
Neden eve gelip benim için ona kaybol demiyorsun?

He had a couple of screws loose so she finally told him to get lost.
Birkaç kez dengesiz hareketler yapmış böylece o da ona kaybolmasını söylemiş.