SARHOŞ in English translation

drunken
sarhoş
ayyaş
içkili
alkollü
a drunk
sarhoş
ayyaş
alkolik
bir sarhoşu
bir sarhoşa
içmiş
drink
içki
içecek
içmek
sarhoş
içer
içelim
bir içecek
drunk
içki
içecek
içmek
sarhoş
içer
içelim
bir içecek
inebriated
sarhoş
drinking
içki
içecek
içmek
sarhoş
içer
içelim
bir içecek
drank
içki
içecek
içmek
sarhoş
içer
içelim
bir içecek

Examples of using Sarhoş in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Barda içiyorduk gecenin sonunda bayağı bir sarhoş olmuştum.
And I ended up getting really drunk, Okay, we were just drinking in the bar.
Onunla içtiğinizde neden önce siz sarhoş oluyorsunuz?
Why do you get drunk first whenever you drink with him?
Katerina Marquezin o uçuşta… sarhoş olduğuna inanıyor musunuz?
Is it your opinion drank on that flight? that Katerina Marquez?
Ama bu geceki içki arkadaşlarım kadar sarhoş değilim.
But not nearly as drunk as either of my drinking companions tonight.
Katerina Marquezin o uçuşta… sarhoş olduğuna inanıyor musunuz?
Drank on that flight? that Katerina Marquez Is it your opinion?
Katerina Marquezin o uçuşta… sarhoş olduğuna inanıyor musunuz?
Is it your opinion that Katerina Marquez drank on that flight?
Sarhoş değildim. Bir ya da iki tane içmiştim.
I had one or two drinks. I wasn't drunk..
Sarhoş olduğunda herkese vuruyor evet, ama artık eskisi gibi içmiyor.
But he… he hardly drinks anymore. Yeah, when he gets drunk he hits everybody.
Sarhoş. Bazen ona sahip çıkmam gerekiyor.
He drinks. I have to take care of him sometimes.
Sarhoş. Bazen ona sahip çıkmam gerekiyor.
I have to take care of him sometimes. He drinks.
İçip sarhoş olunca… Kennedyyi öldürmek hakkında konuşmuşsunuz.
And under the influence, discussed killing Kennedy. You had drinks.
İçip sarhoş olunca… konuşmuşsunuz. Kennedyyi öldürmek hakkında.
And under the influence, discussed killing Kennedy. You had drinks.
Kımızda çok az miktarda alkol bulunmaktadır ve çok içilince sarhoş edebilmektedir.
He has an extremely low tolerance for alcohol, and drinks milk instead.
Yan dairede ki genş adam her gece sarhoş kapıma dayanıyor.
Who drinks every night. My next door neighbor is a young man.
Yan dairede ki genş adam her gece sarhoş kapıma dayanıyor.
My next door neighbor is a young man who drinks every night.
Babamız her gece sarhoş oluyor.
never came back, father drinks himself to sleep nightly.
Kaç tane içtiğini hatırlıyor musun? Evet, sarhoş olan?
Yeah, the drunk. You remember how many drinks she had?
İçen benim ama sarhoş olan sensin.
I'm the one who drinks but it's you who is drunk..
İçip sarhoş olunca.
You had drinks.
İçip sarhoş olunca.
You had drinks.
Results: 10976, Time: 0.0273

Top dictionary queries

Turkish - English