ORTADAN KALDIRMAYA in English translation

to eliminate
ortadan kaldırmak
etmeye
elemeye
etmek için
öldürmeye
bertaraf etmek
ortadan kaldıracağınız
elimine
çıkanları yok etmek için
saf dışı etmek için
to remove
çıkarmaya
kaldırmak
silmek
çıkaracak
almaya
sökmenin
çıkartmak için
uzaklaştırmak için
aldırmak için
to eradicate
yok etmek
kökünü kurutmak
ortadan kaldırmak
kazımak için
taking out
al
almak
çıkar
çıkart
hallet
devre dışı
indirin
alın
indir
icabına

Examples of using Ortadan kaldırmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Buraya örgütünün ilk başta görevlendirdiği adamı ortadan kaldırmaya geldin.
You're here to remove your man… whom your organization employed in the first place.
Muhtemelen patlama Jumanın adamlarının çoğunu ortadan kaldırmaya yeter.
I think the explosion is going to be large enough to take out most of juma's men.
Bu süreç, yanlış tehditleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur!
That process helps eliminate false threats!
Bu durumda yanındaki rahatsız edici kahverengi lekeyi ortadan kaldırmaya çalış.
In that case, try removing the irritating patch of brown skin standing next to you.
Bilime, bilgiye, hataları ortadan kaldırmaya sahipsek, mazeret yok demektir.
If we have the science, the knowledge, to eliminate mistakes, there's no excuse not to..
DTÖ üyeliği kapsamında Çin, bazı ticaretle ilgili yatırım önlemlerini ortadan kaldırmaya ve daha önce yabancı yatırıma kapatılan belli işkollarını açmaya söz verdi.
As part of its WTO accession, China undertook to eliminate certain trade-related investment measures and to open up specified sectors that had previously been closed to foreign investment.
Dan 1915e kadar, Kancalı Kurt Hastalığı Eradikasyonu için Rockefeller Sıhhi Komisyonu 11 güney Birleşik Devletler Eyaletinde kancalı kurt enfestasyonunu ortadan kaldırmaya çalıştı.
From 1909 to 1915, the Rockefeller Sanitary Commission for the Eradication of Hookworm Disease sought to eradicate hookworm infestation from 11 southern U.S. states.
İlk olarak, shaoline devam etmeye devam etmek için Dövüş sanatlarının gelenekleri… bu hile imparatorluğu ortadan kaldırmaya çalışıyordu.
First, to continue teaching the Shaolin traditions of martial arts… that the Ching Empire was trying to eradicate.
sadece nefreti ortadan kaldırmaya çalıştığı için.
only because she's trying to eliminate hate.
Aptallık edip temel ve en gerekli insani fonksiyonu ortadan kaldırmaya çalıştım, en kadim insani duyguyu.
I stupidly tried to eradicate a fundamental and necessary human function, the oldest human emotion.
Uluslararası Af Örgütü Çarşamba günü Bosna-Hersek makamlarını her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmaya ve bütün savaş suçları davalarını soruşturmaya çağırdı.
Amnesty International urged Bosnia and Herzegovina authorities on Wednesday to take action to eliminate of all forms of discrimination and to investigate all cases of war crimes.
Arnavut yetkililer ülkede on yıllardır mevcut olan kimyasal silah stoğunu iki yıl içinde ortadan kaldırmaya kararlı olduklarını açıkladılar.
Albanian authorities have expressed their determination to eliminate a decades-old stockpile of chemical weapons within two years.
bende elimde ki tüm kaynakları bunu ortadan kaldırmaya harcamalıyım.
I need to put all my resources on eliminating that.
bu şirketi dava etme sebebini ortadan kaldırmaya davet eder. ve sonuç olarak.
Mediation is an invitation for open conversation, removes any justification for litigation involving this corporation.
Sonraki birkaç gün için kendini… her ahtapotun ihtiyacını tahmin etmeye ve… her ahtapot tehlikesini ortadan kaldırmaya çalışan… cam duvarlar içinde bir ahtapot dünyası kurmaya adadı.
The next few days he dedicated himself to building an octopus world within walls of glass, trying to anticipate every octopus need and eliminate every octopus danger.
Hükümet bürokrasisinde herhangi bir karşıt unsuru ortadan kaldırmaya başladı ve yeni devralınan Transilvanya bölgesinde bölgedeki başkent Cluj
He proceeded to eliminate any antagonistic elements in the government administration and, in the newly acquired Transylvanian territory, removed three city prefects,
tanıtıma ihtiyaç duyduğunu ve hükümetin komşu ülkeleri ticaret bariyerlerini ortadan kaldırmaya teşvik etmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini de belirttiler.
products need support and promotion in order to secure stable exports, and that the government must do more to encourage neighbouring countries to eliminate trade barriers.
Bir adam, bu Büronun bir parçası olduğunda… resmi ve gayrıresmi olarak göreviyle ilgili olarak en ufak… bir eleştiri ihtimalini bile ortadan kaldırmaya… kendini adamalı.
As to eliminate even the slightest possibility of criticism… he must so conduct himself, both officially and unofficially… It is my belief that when a man becomes a part of this Bureau.
hemen siyasi muhalifleri ortadan kaldırmaya başladı; böylece Mart 1933ün son yarı-özgür seçimlerinde Marienburgun oylarının% 54ü Nazilere gitti.
immediately began eliminating political opponents, so that in the last semi-free elections of March 1933, 54% of Marienburg's votes went to the Nazis.
Yüzyıl sonları ile 20. yüzyılın başlarında imparatorluk içindeki Rus olmayan azınlıkların kültürel ve idari özerkliğini ortadan kaldırmaya çalışan Rus hükûmetleri tarafından takip edilen daha büyük bir Ruslaştırma politikasının bir parçasıydı.
It was a part of a larger policy of Russification pursued by late 19th-early 20th century Russian governments which tried to abolish cultural and administrative autonomy of non-Russian minorities within the empire.
Results: 55, Time: 0.0496

Ortadan kaldırmaya in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English