DOCKING in Turkish translation

['dɒkiŋ]
['dɒkiŋ]
yanaşma
docking
i̇skele
port
pier
dock
wharf
scaffolding
about the scaffolding
quay
gangway
larboard
doklama
docking
rıhtım
dock
pier
wharf
berth
the dockers
waterfront
dockside
jetty's
spacedock
dock
doc
demirliyor
kenetleme
kenetlenmeyi
kenetlenmeye
yanaşmak
docking
yanaşmaya
docking

Examples of using Docking in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Releasing docking clamps.
Rıhtım kelepçeleri serbest.
The docking procedure. I have asked Lieutenant Scott to come and help talk you through.
Üsteğmen Scottun gelip size kenetlenme işleminde… yardım etmesini istedim.
Docking clamps released.
İskele kıskaçları serbest bırakıldı.
Docking Platform 2 is open.
Yanaşma platformu 2 açık.
United Spaceways Transport, Delta-Gamma Nine… now docking in Bay 7.
United Spaceways Transport, Delta Gama 9… şimdi Bay 7ye demirliyor.
Moya is free of the docking collar.
Moya doklama tasmasından kurtuldu.
They're still in the docking lounge.
Hala liman salonundalar.
This was because of the fire in the docking bay?-August?
Tüm bunlar kenetlenme bölümündeki yangın yüzünden mi oldu? -August?
Requesting docking coordinates.
Rıhtım koordinat bilgilerini talep ediyoruz.
Nothing. Releasing docking clamps at upper pylon one.
Birinci kuledeki yanaşma kelepçeleri serbest bırakılıyor.- Hiçbir şey.
United Spaceways Transport, Delta Gamma 9… now docking in Bay 7.
United Spaceways Transport, Delta Gama 9… şimdi Bay 7ye demirliyor.
Somnabulist, docking bridge is clear.
Uyurgezer, kenetleme köprüsü açık.
Of supreme commander's craft. Docking crew, prepare for arrival.
Liman ekibi, başkomutanın gemisi için hazırlanın.
Permit station personnel to board, but monitor them. Docking completed.
Doklama tamamlandı. Karakol personelinin gemiye binmesine izin ver, ama onları izle.
A runabout doesn't disengage and blow up all on its own. from its docking clamps.
Bir mekik kenetlenme kıskaçlarından kendiliğinden ayrılıp havaya uçmaz.
His ship just arrived at docking bay 12. When?
Gemisi az önce yanaşma bölümü 12ye ulaştı. Ne zaman?
Docking connections severed.
Rıhtım bağlantıları.
This delayed the docking by 10 minutes.
Bu kenetlenmeyi 10 dakika ertelemiştir.
The astronauts have now completed what they call the transposition, docking and extraction maneuver.
Astronotlar konum değiştirme, kenetleme ve tahliye manevrasını tamamladı.
Check all the airlocks. Brin. Seal the docking ring.
Kenetlenme Halkasını mühürle, bütün hava kilitlerini kontrol et. Brin.
Results: 326, Time: 0.0756

Top dictionary queries

English - Turkish