Examples of using Fall in love with you in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
The audience must fall in love with you.
Seyirci sana aşık olmalı.All I know, that not just Samir… but anyone can fall in love with you.
Tüm bildiğim, Samir dışında başka birinin daha sana aşık olduğu.There were real moments between us. I did fall in love with you.
Aramızda geçenler gerçekti, sana aşık oldum ben.No one can fall in love with you.
Hiç kimse sana aşık olamaz.Because he knew he would fall in love with you.
Sana aşık olabileceğini biliyordu da ondan.Suppose a third girl should fall in love with you?
Anyone can fall in love with you, Mrs. Khanna.
Herkes sana aşık olabilir, Bayan Khanna.I have a potion guaranteed to make Amber fall in love with you!
Amberı sana âşık ettireceği garantili bir iksirim var!What will you do to make me fall in love with you?
Sana aşık olmam için ne yapardın?I could fall in love with you.
Sana aşık olabilirim.I fall in love with you, is that what you thought?
Sana âşık olacağımı falan mı zannettin?It was that strength that made me fall in love with you.
Bu güç senin aşık olmana nedne oldu.She might even fall in love with you.
Hatta sana aşık bile olabilir.That I fall in love with you?
Sana âşık olacağımı falan mı zannettin?Onları kendine aşık ediyorsun.Make a man fall in love with you.
Bir adamı… sana aşık olduğuna… inandırmalısın.I did fall in love with you.
Sana aşık oldum ben.Hiroshi. What if I fall in love with you, Hiroshi? Hiroshi.
Ya sana aşık olursam, Hiroshi? Hiroshi… Sik beni. Hiroshi.I did fall in love with you.
Ben sana aşık oldum.Onu kurtarınca sana aşık olacak mı sanıyorsun?
