FOR MISSING in Turkish translation

[fɔːr 'misiŋ]
[fɔːr 'misiŋ]
kaçırdığım için
to kidnap
to smuggle
to abduct
out
away
to miss
to take
to hijack
for a kidnapping
to elope
kayıp
loss
casualty
prodigal
long-lost
missing
lost
gone
disappeared
slipped
kaçırdığın için
to kidnap
to smuggle
to abduct
out
away
to miss
to take
to hijack
for a kidnapping
to elope
kaçırdığı için
to kidnap
to smuggle
to abduct
out
away
to miss
to take
to hijack
for a kidnapping
to elope
kaçırmak için
to kidnap
to smuggle
to abduct
out
away
to miss
to take
to hijack
for a kidnapping
to elope
için mufasaya hesap bu sabahki töreni kaçırdığınız

Examples of using For missing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Your mom's kicking herself for missing your swim team finals.
Annen, yüzme takımının finallerini kaçırdığı için kendine çok kızıyor.
I told you, don't apologize. I'm sorry for missing our donut pil.
Söyledim sana… Donut planımızı kaçırdığım için üzgünüm… Özür dileme.
You didn't get fired for missing a shift?
Vardiyanı kaçırdığın için kovulmadın mı?
She's got a lot on her plate, so you can't fault her for missing it.
Elinde bir sürü iş var bunu kaçırdığı için ona kızamazsın.
Did you come along just to shame me for missing picture day?
Çekim gününü kaçırdığım için bok atmaya mı geldin?
And why would she go afterwards to Margo's to apologize for missing work?
Ve neden daha sonrasında Margoya gidip çekimi kaçırdığı için özür diledi?
For missing picture day? Did you come along just to shame me?
Çekim gününü kaçırdığım için bok atmaya mı geldin?
First of all, I would like to apologize… for missing last week's somewhat impromptu meeting.
Öncelikle geçen hafta ansızın yapılan toplantıyı kaçırdığım için özür dilerim.
He's gonna be so disappointed in me for missing the opening, It's Ellis.
Sorun Hilliard değil, Ellis. Açılışını kaçırdığım için hayal kırıklığına uğrayacak.
Then there's no excuse for missing.
O zaman kaçırman için bir bahanen olamaz.
For missing the pumpkin patch.
Kabak tarlasını kaçırdığımız için seni suçlayamam.
I can't blame you for missing the pumpkin patch.
Kabak tarlasını kaçırdığımız için seni suçlayamam.
You can be forgiven for missing this story.
Bu hikayeyi kaçırdığınız için bağışlanabilirsiniz.
For missing your son?
Oğlunuz kayıp için?
I'm sorry if I got you in trouble for missing everyone's trip back to Camelot.
Herkesle Camelota gidemediğin için başını belaya soktuysam özür dilerim.
For missing.
Özlem için.
Well, sorry for missing you.
Seni özlediğim için özür dilerim o zaman.
It's me I just wanted to apologize for missing the party.
Sadece partiye katılamadığım için özür dilemek istedim. Benim.
For missing dinner?
Yemeği kaçırdığın için mi?
There we go. Search for missing or distorted information.
Eksik ya da yanlış girdi olarak ara.
Results: 97, Time: 0.045

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish