I'M FIXING in Turkish translation

• düzeltiyorum
• tamir ediyorum
• onarıyorum
• ayarlıyorum
• onardığımı

Examples of using I'm fixing in English and their translations into Turkish

I'm fixing a few things here at the campaign.
Kampanyadaki birkaç şeyi düzeltiyorum.

I'm fixing this shitty old thing.
Bu eski şeyi tamir ediyorum.

I'm fixing the hole.
Delik düzeltiyorum.

Good boy. I'm fixing it.
Aferin sana.- Onu düzeltiyorum.

I'm fixing the dishwasher.
Bulaşık makinesini tamir ediyorum.

I'm fixing some spelling mistakes so it doesn't get kicked back.
Geri tepmesin diye imla hatalarını düzeltiyorum.

I'm fixing you, and I'm saving your relationship.
Seni düzeleceğim. Ayrıca ilişkini de kurtaracağım.

Dyson, usually I'm fixing the damage these things cause.
Dyson, genellikle ben tamir ediyorum Bu işler neden zarar.

I'm fixing What you broke!
Senin bozduğunu ben düzeltiyorum!

I'm fixing the apartment for Johnny's birthday, but I'm really not into it.
Johnnynin doğumgünü için evi düzenliyorum. Ama hiç içimden gelmiyor.

Like the other day, I'm fixing the icemaker.
Geçen gün dondurucuyu tamir ederken olduğu gibi.

Yes, but I'm fixing them, don't worry.
Evet, ama hallediyorum, merak etme.

I'm fixing that.
Ben de düzeltiyorum.

I'm fixing what I started.
Im sabitleme Ne ı başladı.

I'm fixing to fix it.
Tamir etmek için tamir ediyorum.

I'm fixing your sweater.
Hırkanı düzeltiyorum. İşte oldu.

I'm fixing things.
Burayı tamir ediyorum.

I'm fixing her camera.- It's not a date.
Kamerasını tamir edeceğim.- Randevu değil.

It's not a date. I'm fixing her camera.
Kamerasını tamir edeceğim.- Randevu değil.

I'm fixing the dent, Darnell.
Çukuru tamir ettim, Darnell.