I DIDN'T MAKE in Turkish translation

[ai 'didnt meik]
[ai 'didnt meik]
yapmadım
to do
to make
to have
to build
ben yaratmadım
hazırlamadım
to prepare
to make
ready
to prep
drafting
setting up
preparation
to get
to concoct
kuramamıştım
i didn't make
ben sağlamadım
yapmadığımı
to do
to make
to have
to build
ben hazırlamadım
düzenlemedim
to arrange
to hold
to organize
to regulate
editing
organising
making
to throw
orchestrating
ben zorlamadım

Examples of using I didn't make in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I didn't make the rules.
Kuralları ben hazırlamadım.
I didn't make any of that tonight.
Bu akşam ondan yapmadım.
I didn't make the needles sharp.
İğneyi böyle keskin yapan ben değilim.
I didn't make this situation.
Bu durumu ben yaratmadım.
I didn't make you kiss Chidi by that lake. That's ridiculous.
Saçmalık. Göl kenarında Chidiyi öpmeni ben sağlamadım.
I didn't make him any papers.
Onun için evrak düzenlemedim.
But I didn't make him dinner. It's not his business.
Onu ilgilendirmez. Ama ona akşam yemeği hazırlamadım.
I didn't make it, the kitchen made it before I gave them the night off.
Ben yapmadım, izne çıkmadan önce aşçılar yaptı..
I didn't make him sleep on the couch.
Onu koltukta yatmaya ben zorlamadım.
She made me quit myjob… I didn't make him.
Bana işimi bıraktırdı…- Yapmadım.
I didn't make you too dumb to flip burgers.
Seni pabuç gibi burgerler yapacak kadar salak yapan ben değilim.
I didn't make him any paper.
Onun için evrak düzenlemedim.
Sorry I didn't make the wedding.
Düğüne gelemediğim için üzgünüm.
Yes, there was a deal made for you, but I didn't make it.
Evet, seninle ilgili bir anlaşma yapılmış ancak bunu ben yapmadım.
I didn't make tea for you.
Çayı senin için yapmadım.
I didn't make your husband take out a loan.
Kocanı kredi alması için ben zorlamadım.
I didn't make Buffy who she is.
Buffyyi olduğu şey yapan ben değilim.
I'm sorry I didn't make it this morning.
Bu sabah gelemediğim için üzgünüm.
I confirmed the transfers, but I didn't make them.
Havaleleri ben onayladım, ama ben yapmadım.
I didn't make this movie to show off my eye colouring.
Bu filmi, göz rengimi sergilemek için yapmadım.
Results: 190, Time: 0.1124

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish