IN THE THEORY in Turkish translation

• teorisi
• teorisinde
• teorideki
• teoride

Examples of using In the theory in English and their translations into Turkish

And I have always believed in the theory originally projected by Edgar Allen Poe,
Amerikan yazar Edgar Allen Poenin yansıttığı ve benim de daima inandığım bir teori bir şeyi saklayacak en iyi yer,

And rather than talk about it in the theory, I think I'm just going to show you an example.
Bunu size teorik olarak anlatmaktansa sanırım bir örnek ile göstereceğim.

known to be non-zero, Landau poles or triviality may be viewed as a sign of incompleteness in the theory.
fiziksel etkileşimleri göstermeye yönelik bir kuramda, Landau kutupları veya önemsizlik kuramındaki noksanlıkların belirtkesi olarak gözlenebilir.

Professor Wilczek, along with Professor David Gross and H. David Politzer, was awarded the Nobel Prize in Physics in 2004 for their discovery of asymptotic freedom in the theory of the strong interaction.
Wilczek, David Gross, H. David Politzer ile birlikte, güçlü bir etkileşim teorisi asimptotik serbestlik keşiflerinden dolayı 2004 yılında Nobel Fizik Ödülü almıştır.

In the theory of general relativity, the only gravity which remains for the observer following a falling in the gravitational field, even for the falling observer.">
Genel görelilik teorisinde kuvvet uygulayan cismin yakınında düşüş yolu

One of the fundamental observations in the theory of characteristic classes in algebraic topology is that many homotopical structures of nontrivial principal bundles may be expressed as an integral of some polynomial over any connection over it.
Cebirsel topolojideki karakteristik sınıf teorisinde en temel gözlemlerden biri de nontrival prensip demetlerindeki birçok homotopik yapının herhangi bir baplantı üzerinde bir polinomun integrali ile açıklanma ihtimalidir.

relation to other concepts in the theory is significantly different.
faiz nosyonlarının kombinasyonu gibi- teorideki diğer içeriklerle anlam ve ilişkisi önemli bir şekilde farklıdır.

It is further proposed in the theory that the information stored in memory,
Teoride daha sonra ileri sürüldüğüne göre, bellekte depolanan bilgi,

Suppose that the full action of the theory is given by the Einstein-Hilbert term plus a term L M{\displaystyle{\mathcal{L}}_{\mathrm{M}}} describing any matter fields appearing in the theory.
Teorinin tüm etkisi Einstein- Hilbert terimi artı terim L M{ \displaystyle{ \mathcal{ L}}_{ \mathrm{ M}}} teoride görülen herhangi madde alanları tanımıyla verilsin.

there is nontrivial content in the theory, due to the existence of BTZ black hole solutions.
BTZ karadelik çözümlerinin varlığından dolayı, teoride bir sabit olmayan içerik oluşuyor.

is a British mathematician active in the theory of finite groups,
üretken matematikçi sınırlı grupların teorilerinde, düğüm teorisinde,

Other standard special functions===* Lambda function* Lamé function* Mittag-Leffler function* Painlevé transcendents* Parabolic cylinder function* Synchrotron function===Miscellaneous functions===* Ackermann function: in the theory of computation, a computable function that is not primitive recursive.
Ultra üstel fonksiyon=== Diğer standard özel fonksiyonlar===* Lambda fonksiyonu* Lamé fonksiyonu* Mittag-Leffler fonksiyonu* Painleve transandantları* Parabolik silindir fonksiyonu* Synchrotron fonksiyonu=== Çeşitli fonksiyonlar===* Ackermann fonksiyonu: hesaplama teorisinde, bir hesaplanabilir fonksiyon, primitive recursive değildir.

orders of magnitude greater than Tegmark's, but still well short of the 25 ms required if the quantum processing in the theory was to be linked to the 40 Hz gamma synchrony,
Hameroffun takımı eşfazlılığın kaybolma zamanının Tegmarkınkinden 7 kat daha fazla olduğunu savundular ama yine de, teorideki kuantum işleyişinin 40 Hz gama eşzamanlılığına bağlandığı takdirde,

One of the key ideas in the theory of Lie groups is to replace the global object,
Lie gruplarının teorisi içinde bir anahtar olarak yerini küresel nesne alir,

exclusively from the occurrence of discontinuities, but is tied directly to the demand that we ascribe equal validity to the quite different experiments which show up in the theory on one hand, and in the wave theory on the other hand.
çıkmadığına dikkatimi çekti ve bunun sebebini, doğrudan bir yandan teorisine bir yandan da dalga teorisinde ortaya çıkan oldukça farklı deneylere eşit geçerlilik şeklinde yorumlamadaki isteğimize bağladı.

The electromagnetic potential is A α( Q/ r, 0, 0, 0).{\displaystyle A_{\alpha}=\left(Q/r, 0,0,0\right).} If magnetic monopoles are included in the theory, then a generalization to include magnetic charge P is obtained by replacing Q2 by Q2+ P2 in the metric and including the term Pcos θ dφ in the electromagnetic potential.
A α( Q/ r, 0, 0, 0).{ \displaystyle A_{ \alpha} =\left( Q/r, 0,0,0\right).} Eğer magnetik tek kutuplar teoriye dahil edilirse; Magnetik yük Pyi içeren genelleme metrikteki Q2+ P, Q2 den elde edilir ve elektromagnetik potensiyeldeki Pcos θ dφ terimini içerir.

it is defined by Φ(G) G. It is analogous to the Jacobson radical in the theory of rings, and intuitively can be thought of as the subgroup of"small elements" see the"non-generator" characterization below.
Bu Jacobson köküne benzer halkaların teorisi içinde ve sezgisel'' küçük elemanları'' nin alt grubu olarak düşünülüyor olabilir'' non-jeneratör'' karakterizasyonu aşağıya bakınız.

The holes in the theories.
Teorilerdeki boşluklar.

There are flaws… In the theories that I have written. It seems that.
Görünen o ki… yazdığım teorilerde kusurlar var.

But there were holes in the theory.
Ama teoride boşluklar vardı.