Examples of using Is irreplaceable in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
His absence is still far for me is irreplaceable.
Yokluğu benim için hala doldurulamaz.I'm so sorry. We both know your brother is irreplaceable.
Çok üzgünüm. İkimiz de, kardeşinin yeri doldurulamaz olduğunu biliyoruz.The feeling is irreplaceable.
Bu hissin eşi yok.My understanding is a man 's life weighs more than anything and is irreplaceable. Advisor.
Advisor. My understanding is a man's life weighs more than anything and is irreplaceable.
Benim anlayışım, bir erkeğin hayatı, her şeyden daha ağırdır ve yeri doldurulamaz. Danışmanı.our ship, is irreplaceable.
gemimizin yeri doldurulamaz.Your father… was irreplaceable.
Babanın yeri doldurulamaz.That's irreplaceable.
Yeri doldurulamaz.If she was running, she would take what was essential and what was irreplaceable.
Kaçıyor olsa en önemli şeyleri ve yeri doldurulamayacak şeyleri alıp giderdi.He's irreplaceable.
Onun yeri doldurulamaz.Madam, you saved the life of the one man who's irreplaceable in our country.
Hanımefendi, siz, ülkesinde yeri doldurulamaz bir insanın hayatını kurtardınız.These are irreplaceable.
Bunlar yeri doldurulamaz.But you just said he's irreplaceable.
Daha şimdi yeri doldurulamaz demedin mi?It's irreplaceable!
Onların yeri doldurulamaz!My God. It's irreplaceable!
Yeri doldurulamaz bu! Aman Tanrım!It's irreplaceable! Oh, my God!
Aman Tanrım. Yeri doldurulamaz bu!Oh, my God.- It's irreplaceable!
Aman Tanrım. Yeri doldurulamaz bu!It's irreplaceable! Oh, my God.
Yeri doldurulamaz bu! Aman Tanrım.Oh, my God.- It's irreplaceable!
Yeri doldurulamaz bu! Aman Tanrım!My God. It's irreplaceable!
Aman Tanrım. Yeri doldurulamaz bu!
